9 Aralık 2017 Cumartesi

Perşembe Belediyesi Köpek Katliamı!



Perşembe Belediyesi Köpek Katliamı!

 Geçtiğimiz yıl aralık ayı içerisinde (02.12.2016) Perşembe Belediyesi ekipleri ; uyuşturucu iğne ile köpekleri bayıltıp gömerek öldürmüştür.

Olay ile ilgili adli süreç sonuçlanmış ; Perşembe Belediyesi ekiplerinin 10 sokak köpeğini öldürdüğü ispatlanmıştır. Hayvan Hakları Kanunu’nun ilgili maddelerinin ihlali gerekçesiyle her bir köpek başına 1500TL olmak üzere toplamda 15.000TL idari para cezası öngörülmüştür. Cezanın ifası Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından yapılıp en kısa sürede Perşembe Belediyesine tahakkuk ettirilecektir.
Ayrıca Perşembe Belediyesi ekipleri hayvanlara zarar vermenin yanı sıra köpekleri toplarken uyuşturucu iğne ile bir vatandaşımızı da kolundan yaralamıştır.

PERŞEMBE BELEDİYESİNDE KATLİAM EMRİ VERENLERİ, KATLİAMI BİZZAT GERÇEKLEŞTİRENLERİ  VE BU VAHŞETİ GÖRÜP DE SESSİZ KALANLARI, ENGELLEMEYENLERİ  KINIYORUZ!

BASIN AÇIKLAMASI 08.12.2017- 16:30 

YETER BU ZULME SON!
Dünyada ve ülkemizde insan hakları ihlalleri yaşanırken hayvan hakları ihlalleri de bir vahşet şeklinde kendini göstermekte ve artmaktadır.
İnsan Haklarının, Hayvan Haklarından  öncelikli  olduğu  düşünülse de aslında birbirleriyle ilişiktir.
İnsan Haklarını,  Hayvan Haklarından üstün görmek bizzat yaşanılan zulmün ana sebebidir!
Haklar bir bütündür, birbirinden ayrı düşünülemez! Birbirlerini tamamlarlar.

‘’İnsanlar dururken , hayvanlar mı kaldı ‘’ şeklindeki düşüncesiz bakış açısını asla kabul etmiyoruz!
Hayvan Hakları ile ilgilenenlere bu tarz yaklaşanlar  zaten İnsan Haklarına da önem vermemektedir.
Bu boş bir laftan öte bir şey değildir.

Boş laflara karnımız tok!

Son günlerde ülkemizin her bir köşesinden hayvan hakları ihlalleri gündeme gelmektedir.
Sokak hayvanlarına yapılan tecavüzler, belediyelerin yaptığı  köpek katliamları, barınaklardaki eziyetler  ve bakımsızlıklar ve daha niceleri…

 Bu zulmü  hem sosyal medyada,  hem de ulusal basın yayın organlarında görüyoruz, duyuyoruz.
 Hayvanlara yapılan bu  eziyet , işkence ve katliamlar vicdanlarımızı yaralamaktadır. İnsanlık onuruna yakışmayan  bu olaylar sadece bizleri etkilemekle kalmayıp, insanlık tarihine ve insanlık kavramına sürülen kara bir lekedir.

Bu vahşet tablosu bizlerin yakın çevresinde de aynen yaşanmaktadır. 
Geçtiğimiz yıl aralık ayı içerisinde (02.12.2016) Perşembe Belediyesi ekipleri ; uyuşturucu iğne ile köpekleri bayıltıp gömerek öldürmüştür.

Olay ile ilgili adli süreç sonuçlanmış ; Perşembe Belediyesi ekiplerinin 10 sokak köpeğini öldürdüğü ispatlanmıştır. Hayvan Hakları Kanunu’nun ilgili maddelerinin ihlali gerekçesiyle her bir köpek başına 1500TL olmak üzere toplamda 15.000TL idari para cezası öngörülmüştür. Cezanın ifası Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından yapılıp en kısa sürede Perşembe Belediyesine tahakkuk ettirilecektir.
Ayrıca Perşembe Belediyesi ekipleri hayvanlara zarar vermenin yanı sıra köpekleri toplarken uyuşturucu iğne ile bir vatandaşımızı da kolundan yaralamıştır.

Zulme sessiz kalan dilsiz şeytandır!

Tüm ilgilileri hak ve adalete , merhamet ve insanlığa, kanunlara uymaya  davet ediyoruz!
Bölgemizde sokak hayvanlarını katledilmesinin yanı sıra , ıssız yerlere atılmakta  bir beldeden  köye, köyden beldelere ,ilçeden ilçeye bırakılmakta yada bazı barınaklara kapatılıp gerekli tedavileri  ve bakımları yapılmadan ölüme terk edilmektedir.

Köpekler belediyelerin oyuncağı haline gelerek heba edilmekte, perişan bir duruma sürüklenmektedir.
Yeter artık! Bu eziyetlere sessiz kalmamızı beklemeyin!

Bölgemiz BELEDİYELERİNE sesleniyoruz. Derhal Hayvan Hakları Kanununa uygun  davranın! Bu zulme son verin!

Vicdanlarınızdan kaçsanız bile  kanunlardan kaçamayacaksınız,  buna asla izin vermeyeceğiz!
Kimi hayvan sahipleri de ; hayvanların aşılarını yaptırmamakta, hastalandığında tedavi ettirmemekte, kısırlaştırma  yaptırmamakta , çoğalan yavruları bir başka yere atmakta ve canı sıkıldığında hayvanı terk etmektedir.

Hiçbir kişi , hiçbir kurum sokak köpeklerinin katledilmesini  meşrulaştıramaz!
Kanunlara , vicdana, ahlaka  ve kutsal inançlara uygun olmayan hayvanların katledilişlerini; köpekler saldırıyor, korkuyoruz, çocuklarımız korkuyor, havlıyorlar , şikayet geliyor  , bizde ne yapalım gibi  düşüncesiz ve basit açıklamalarla meşrulaştırmaya çalışmak  basiretsizlikten başka bir şey değildir.

Çocuklarımıza hayvanların yaşam hakkına saygı duymayı öğretmek , onlara anlatmak ve anlamsız korkularımızdan kurtulmak zorundayız.

Yok etmek  , kestirip atmak yerine  Hayvanların Haklarını  oturup düşünmeliyiz.
Hayvanları korumak, kollamak, haklarına saygı göstermek, onlara daha iyi yaşam koşulları sağlamak  sadece Hayvan severlerin  ve hayvan haklarını savunucuların değil TÜM TOPLUMUN GÖREVİDİR!
Bizler hayvanları seviyoruz diye sizlerden hayvan haklarına saygı istemiyoruz! Herkes hayvan haklarına saygı göstermek zorundadır.

Hayvanların yaşam hakkına saygı göstermek insanlığımızı eksiltmez. Bizzat insanlığımızın gereği ve onurudur!

Cumhurbaşkanı’na, Başbakan’a ,bakanlara ,milletvekillerine sesleniyoruz! 5199 Sayılı Hayvan Hakları Kanunu ve Türk Ceza Kanunu   uygulamada yetersiz kalmakta ve  hayvanlara yapılan zulmü engellememektedir. Hayvanları korumamaktadır.

Anayasada hayvanlar duyguları ve hisleri olan canlılar olarak tanımlanıp toplumun parçası olduğu belirtilmeli ; Türk Ceza Kanunu’na hayvanları öldüren, eziyet eden kişi ve kurumlar  için hapis cezası getiren madde eklenmelidir. Hayvanlara yapılan zulme karşı meclis toplanmalı acilen bu kararlar alınmalıdır.

Yasalarda hayvanları  CAN değil, MAL olarak  kabul eden  hukuk sistemi derhal değiştirilmelidir!
Valimiz Sayın Ahmet Çınar’a sesleniyoruz! Haykırışlarımızı duyun! Hayvanlara zulmü bitirelim! Bölgemiz için derhal acil eylem planı oluşturup plana göre çalışmalara başlayıp  bu vahim tablodan kurtulalım.

Gökhan KAZAN
Hayvan Hakları
Gönüllüsü

17 Ağustos 2016 Çarşamba

Resimdeki kadını tanıdınız mı?

Resimdeki kadını tanıdınız mı?

Tanımak için 1990 yıllara gidip hafızanızı tazelemek istiyorum. 1990  yılların başın  dünyada savaşların yaşandığı, ülkelerin sınırlarının değiştirildiği ve ülkemizin terör ile boğuştuğu , faili meçhul cinayetlerin meydana geldiği , ekonomik anlamda buhranlar yaşayan bir Türkiye...

İnsan haklarının yok sayıldığı , Büyük şehirlere göçün artığı …
Her ne kadar sorunlarla boğuşan bir halde de olsa da sosyal ve kültürel hayatımızda da çeşitli ilerlemelerin yaşandığı bir dönem 90 lı yıllar.

Tek kanallı televizyondan çok kanallı televizyona geçiş süreci, magazin programları, çocuk programlarında artış vs…

Karmakarışık siyasal ve  toplumsa hayat.

Sokak hayvanları ve hayvan haklarının dile bile gelmediği yıllar.

Belediyelerce açık açık ellerinde tüfekli  gözler önünde sokak hayvanlarını katlettiği  ve katledilişleri izleyen insanlar, bu katledilişleri destekleyen, bu katledişlere üzülen insanların  olduğu fakat Hayvan Hakları konusunun ve sokak hayvanlarının değerinin konuşulmasının akla bile gelmediği hatta insanlar katledilirken hayvana sıra gelmediği yıllar…

İş de bu karmaşık dönemde biri çıkıp hayvanları öldüremezsiniz diye haykırdı.

 Çılğınlar gibi hayvan kurtarma ve hayvan hakları savunuculuğu yaptı. Yeri geldi hayvanlara zarar verenlere elindeki çantasını fırlattı.

Hayvanların da hakkı olduğunu , gerekirse bu uğurda savaş verilebileceğini , hayvanların savunulduğunu ve savunan birileri olduğunu tüm ülkeye özel kanalların haber bültenlerinden duyurdu.

İnsanlar onunla dalga geçtiler. Deli dediler , hasta dediler , dediler ne varsa…
 Davalar bile açıldı hakkında. Fakat yılmadı vazgeçmedi sinema sanatçısı Emel YILDIZ Hala anımsamayanlar için Panter Emel

Devrin şartları içinde Deli denilmesini göze alarak hayvanları korudu ve tüm ülkeye sesini duyurdu. Hayvanların hakkının olduğunu farkettirdi..

Elbette sadece o yoktu. O dönemde de çok azda olsa  hayvan refahı ve hakkı ve de koruma dernekleri bir elin parmaklarını geçmese de mevcuttu.

Onların içinden hiç birinin yapamadığı o yaptı.  Çünkü diğerleri  sistem elemanları ile hoş ilişkiler içindeydi..

Fakat o sistem elemanlarına yüz çevirip tavrını sokak hayvanlarının ve diğer hayvanlardan yana koydu.

 Radikal aktivist bir hareket gerçekleştirdi.

 Hiçbirkimsenin  yapmaya cesaret edemediğini yaptı.

Çekinmedi  ve ılıman siyaset izlemedi. 

Korkak hareket etmedi. 

Ve ülke hayvan haklarını onun vasıtasıyla öğrendi. 

İyi yada kötü ; alay edilerek yada edilmeyerek herkes onun sayesinde hayvan haklarını konuştu ve insanların zihnine kazıdı.

Hayvan haklarının tarihinin de en önemli isimdir.

Her ne kadar onu hala küçümseyenler olsa da  onlarca yüzlerce binlerce hayvanın kurtarılmasına ön ayak olmuştur.

1941 yılında hayata gelmiş şuan 75 yaşındadır.

Çeşitli dergilerde yazılar yazmış zaman zaman çeşitli etkinliklere konuşmacı olarak katılmaktadır.

İyi ki varsın PANTER EMEL
Sevgi ve saygıyla …
Gökhan KAZAN 


11 Nisan 2016 Pazartesi

REZALET SKANDAL ve UTANÇ DİLEKÇESİ

REZALET SKANDAL ve UTANÇ VESİKASI 

Bir tesadüf sonucu birkaç sene önce Çaycuma da yaşayan bazı ; yaşamın sadece kendi varlığından ve varoluşundan ibaret sanan kişi yada kişilerce yazılmış ve yaklaşık 700 tane kişinin imza attığı bir dilekçe elime geçti.

 Yazılanları defalarca  okudum . O dilekçeye imza atanlar açısından değerlendirdim. Bu kadar kin ve nefret bir hayvana nasıl gösterilir? Hayvanlar ne yaptı size ?

Bu skandal ve rezalet içeren ve bayağı bir dille yazılan bu dilekçeye kimler kimler imza atmış ki...

Sağcısı , solcusu , yobazı, demokratı, amiri ,memuru, işçisi , avukatı  , ayyaşı vs 

Hayret nasıl bir araya gelmişler?

Sokak da yaşam mücadelesi veren hayvana saygı duymayan  insanların ,  kendinden başka  kimseye faydası yoktur.  Kendine saygısı hiç yoktur. Biraz okuyun araştırın anlarsınız.

Bencilliğin ve kibrin listesi aslında bu dilekçe.

İmza atanlardan bazılarını gördükçe  onlar adına insanlığımdan utanıyorum.

Bu utanç dilekçesine Kalbi olan hiç kimse imza atmaz. 

Buna imza atanlar kendilerini yoklasınlar.

Hiçbir bahane bu rezaletin ve skandalın sahibi olma gerçekliğini ortadan kaldırmaz.

Bu listeye zır cahil denilen adamlar bile  imza atmaz. . Fakat o kadar çok  şuurunu kaybetmiş üniversite mezunu insan imza atmış ki şaşıp kaldım.

Aklıma "Eşeğe altın semer de vursan eşektir" atasözü 
....
İlim ilim bilmektir.
İlim kendini bilmektir.
Sen kendini bilmez isen
Bu nice okumaktır
.....
Dizelerini anımsadım..

Ayrıca dilekçe yazım dilinin bayağılığın  yanı sıra içerik bakımdan da rezalettir.

 Bunu kim yazdıysa kendinden utanmalı. 

Köpeklerin dışkılarının çevreyi kirletmesinden bahsetmiş . 

Bu şuursuz ifadeyi kullanan insan içimizde kim bilir hayvanlara neler yapıyordur.

Bir insan günden 200 gram dışkılasa 

Çaycuma merkez nüfusu 26.000

26.000*200=5200000gr/1000gr=5200*30=156000 bin ton dışkı eder

 Sayın çevreyi düşünen bu dilekçeyi yazan şahıs ve imza atan şahıslar sizin BOKLARINIZ  nereyi kirletiyor?

Irmaktaki balıklarında  biz insanların ANÜSÜNE ÇOMAK SOKULSUN diye dilekçe yazması haktır.

Hadin oradan sizi gidi sözde insancıklar.



Korkmayın köpekler sizin gibileri ısırmaz



22 Mart 2016 Salı

Dikkat Köpek Katili Var ! Basın Açıklamamız.



Çaycuma Sokak Hayvanları Farkındalık İnisiyatifi 

21.03.2016 tarihinde Zonguldak Çaycuma İlçesi Yeni Mahalle ( Paşa Center Karşısı ) de meydana gelen bir sokak  köpeğinin  kişi yada kişilerce tabanca ile başından vurularak katledilmesi bizler Hayvan sever ve Hayvan Hakları Savunucuları 'nı derinden üzmüştür. İlgili olay hakkında yasal başvurular yapılmıştır. 22.03.2016 tarihinde Saat 18:00 de Çaycuma Atatürk Heykeli önünde  çeşitli pankartla asılmış ve  aşağıdaki basın bildirisi okunmuştur.

Daha sonra sokak köpeğinin katledildiği  yer ve civarına  afişler asılmıstır. Bazı kişi ve kişiler afişlerimizden rahatsız olmuş  emniyet güçlerine şikayetçi olmuşlar. Emniyet güçleri bizlerden afişleri kaldırmamızı istemiştir.

Afişlerden neden rahatsız oldukları konusunda aklımızda var olan çeşitli süphelere yenileri eklenmiştir. 


O köpeğin katillerini ve olayı biliyor olupda susanları Yüce Yaratıcıya havale ediyoruz.



BASIN BİLDİRİSİ
Sokaklarda aç , susuz yaşam savaşı verirken : İnsanlıktan nasibini almamış , cani ve aşağı varlığın ; sokak köpeğini başından tabanca ile vurarak  katletmesine sessiz kalmadığımızı , sokakta yaşayan sokak hayvanlarına destek verdiğimizi , varlıklarına saygılı olduğumuzu ve haklarını gözettiğimizi göstermek ve duyurmak ;

Tüm öldürenlere ve yok edenlere karşı yaşamın tarafında olduğumuzu belirtmek amacıyla bir araya geldik.

Bugün buradan Çaycuma sokaklarında köpek katleden kişi yada kişilere sesleniyoruz.

-     Mutlu musun ? Ey KATİL?
-          
-     Tertemiz bir canın hesabını nasıl vereceksin ?

Sen ve senin gibi hayvanların yaşam hakkına saygı  duymayan , hayvanları sokakta görmek istemeyen herkese sesleniyoruz.

Bizler sizler gibi KATİLLER ve Hayvan Haklarına saygı duymayan ve gözetmeyen her kişi ve kurumla  elimizden gelen tüm gayreti göstereceğiz.

Köpeğin öldürülmesi ile ilgili Emniyet ve Savcılığa gerekli suç ve şikayet duyurusunda bulunulmuştur.

 Emniyet güçlerinin elinden geleni yapacağını umut ediyoruz.

BİZLER YAŞAMDAN YANAYIZ !  YOK ETMEKTEN DEĞİL!

Sokak hayvanlarından rahatsız olanlar, onların yaşam alanlarını ve yaşam haklarını gasp edenler, bu dünya sadece size ait değil!

 Hayvanları Koruma Kanunu ve Yönetmeliği  hayvanları korumada YETERSİZDİR.

Kanun ve yönetmeliklerin değişerek hayvanları gerçekten korumasının sağlanması gerekmektedir.

Buradan ilgili kişilere sesleniyoruz. Hayvan Koruma Kanunu nu değiştirin ve geliştirin!

Sokak hayvanları sahipsiz değildir. Onlara yapılacak olan her türlü şiddet, zarar verme, katletme  gibi her türlü hayvan hakkı gasp edilmesi olayında takipçisi olacağımızı bildirir ve ilan ederiz.

İnsanların , hayvanların  , doğanın haklarını gasp edenleri , her türlü KATLEDENLERİ kınıyoruz.

Ne Mutlu yaşamdan yana olanlara!
Ne mutlu yaşatanlara!
Ne mutlu hakları gözetenlere!





Gökhan KAZAN








18 Mart 2016 Cuma

Çaycuma Belediyesi Geçici Köpek Bakım evi Rehabilitasyon Merkezinde Görülen Sorunlar




            Çaycuma Belediyesi’nin sorumluğunda olan Geçici köpek barınağı ve rehabilitasyon merkezi ile ilgili çeşitli eksik ve sorunları aşağıdaki şekilde Belediye Başkanı

            Belediye Başkanı Bülent KANTARCI dikkatli ve özenli bir şekilde sorunları dinlemiş , çözümü için tüm çaba ve iradeyi göstereceğini belirtmiştir.

             Hayvan Hakları ve Hayvan Sevgisi ile ilgili duygu ve düşüncelerini ifade etmiştir.

             Kişisel olarak yaptığım ve yaptığımız  tüm eleştirilere: Demokrasinin gereği  olduğunu belirtmiş  her türlü eleştiriye açık olduğunu ifade etmiştir.( Umarım)

            Hiçbir şekilde üzerimizde tahaakkum kurmaya çalışmamış tüm sorunların  halledileceğini ve bizlere  destek vereceğini samimi olarak belirtmiştir.

            Sorunların çözümünde aktif rol almamızı bu konuda da desteklerini esirgemeyeceğini ifade etmiştir.

           Sorunları dinlediği  ve samimi bir şekilde düşünceleri aktaran Bülent KANTARCI' ya  Teşekkür ediyoruz


Çaycuma Belediyesi Geçici Köpek Bakım evi Rehabilitasyon Merkezinde Görülen Sorunlar

Barınağa ayrılmış bütçe yoktur:
Barınağın düzenli bir bütçeye ihtiyacı vardır. Düzenli bir bütçe sağlanması gerekmektedir.

İlgili barınak küçük , yetersiz ve bakımsızdır:
Barınağın daimi bir su tesisatı yoktur. Acilen düzenli su tesisatının sağlanarak hayvanların kaldıkları bölümlerin düzenli olarak su ile temizlenmesi gerekmektedir. Böylece hayvanların enfeksiyon kaparak ve diğer hastalıklardan ölmeleri kısmen de olsa önlenmiş olur.
İlgili barınağın çevre temizliği ve çevre  düzenlemesi mevcut değildir. Yağmurlu günlerde barınak bölümlerinin önü çamur olmaktadır.

 Barınak çevresinde çevre düzenlemesi yapılıp , ağaçların dikilerek  ve yerlere taş döşenerek daha çağdaş bir görünüme kavuşturulması önem arz etmektedir.

Barınak tellerinin bakımı ve yenilenmesi yapılmalıdır. Barınak tellerin altından hayvanlar dışarı çıkmaktadır. Hayvanların dışarı çıkması  geçici yöntemlerle  açık yerlere taş koyularak önlenmeye çalışılmaktadır.  Hayvanların çıkamayacağı i şekilde iyileştirme yapılmalıdır.

Yavru ve yetişkin bölümleri arasından yavru hayanlar yetişkin bölüme geçebilmektedir.

Anneli  küçük yavruların bulunduğu yerin tel aralıkları yavruların tellerde sıkışıp ölmesine neden olmaktadır.  Buraların yavruların sıkışmasına sebep olmayacak bir şekilde düzenlemesini yapılması gerekmektedir.

Anneli yavru yerlerinin sayısının artırılması gerekmektedir. Aynı yerler hastalıklı hayvan bölümü olarak ta kullanılmaktadır. Bu sağlıklı hayvanların hastalanmasına yol açmaktadır.

Anneli yavruların kaldığı kapalı kapılı alanların altına  ısınmaları için talaş konulmuş fakat  talaş mikropların yaşamasını ve barınmasını artırmaktadır.

Talaşların altı nemlidir. Talaş koymak yerine hayvan sağlığı açısından daha titiz yöntemler kullanılmalıdır. Zemininin temizlenmesi  ve yıkanması için su tesisatı sağlaması gerekmektedir.

Hasta hayvanları yavru , yetişkin olarak ve hastalık cinsi olarak ayırmak için bölme eksikliği vardır. Bu eksikliğin giderilmesi için yeni bölmeler oluşturulmalıdır.

Hayvanların kaldıkları kulübeler bakımsız ve temiz değildir. Yeni daha bakımlı ve temizlemesi yıkaması kolay olan pvc kaplamalı kulübelerin yapılması veya temin edilmesi gerekmektedir.

Barınak içi temizliği yeteri kadar yapılmamaktadır. Yıkama yapılabilmesi için şebeke suyunun geldiği   su sitemi ve su giderlerin olması gerekmektedir.

Barınak alanı tam olarak nerden başlayıp nerede bittiği belli olamayan bir alandadır. Barınak yeri ile ilgili çeşitli ruhsat sıkıntılarının giderilmesi gerekmektedir.

Barınak yerinin yakınından çevre yolu için hazırlık çalışmaları yapılmaktadır. Bu durumda barınağın yeri tehlikeye girmektedir. Barınak yeri yeniden belirlenmesi durumunda yeni barınağın her türlü şartlar açısından standartlara uygun olarak yapılması en doğru olan uygulamadır.

Barınak içerisinde gönüllülerin eşyalarını koyacağı bir alan mevcut değildir.

Erkek köpeklerin kaldığı alana gölgelik yada yağmurluk yoktur. Gölgelik ve yağmurluğun yapılması gerekmektedir.

Barınak personeli yetersiz ve hayvanlara karşı duyarsızdır.

Yardımcı personel sayısı azdır. 

Hayvanlarla ilgilenecek  ,  insanlarla iletişimi iyi olan ve hayvan haklarına saygılı ve hayvan sevgisi olan personelin görevlendirilmesi gerekmektedir.

Pazar günleri  barınakta görevli personel yoktur. Pazar günleri için görevli bir personel olmalıdır.

Yeterli kısırlaştırma ve hastalık tedavisi özenli bir şekilde yapılmamaktadır.

Hasta ve sağlıkla hayvanların bir arada bulunduğu .Tedavilerin yapılmayıp kaderlerine bırakıldığı gözlemlenmiştir.

Bu konuda görevlilerin daha duyarlı olmaları sağlanması gerekmektedir.

Veteriner sayısı yetersizdir.Tek bir veterinerle özenli bir hayvan bakımı sağlanamadığı  ortadadır. Veteriner sayısının artırılması  oldukca önemlidir.

Gerçekçi ve düzenli hayvan kayıtları tutulmamaktadır.

Hangi hayvanın geldiği ve nereye gittiği  kaydı .Gelen , giden kaydı yeteri kadar tutulmamaktadır. Ölen hayvanların , gelen hayvanların resim olarak tutulması barınak ile ilgili şaibelerin azalmasına olanak sağlayacaktır. Böylece her türlü şaibe ispatlanacaktır.

Hayvan sahiplendirmeye yönelik bir çalışma yoktur.

İlgili yasa bu konuda Belediyelere görev vermiştir. Belediye internet sitesinde ve şehir içinde bir panoda hayvan sahiplendirme ilanları verilmesi hayvan farkındalığı açısından iyi olmakla beraber ilgili yasanın gereği de sağlanmış olacaktır.

Hayvan hakları ile ilgili ilçe genelinde bir çalışma yoktur.
          Yasanın gerekli kıldığı eğitimler yapılmamaktadır.

Hayvanlar korkutularak yakalanmaktadır.

            Uyuşturucu ilaç kullanımında yasanın gerekli kıldığı hususlara dikkat edilmemektedir. İnsandan kaçmayan hayvanlar bile uyuşturularak yakalanmaktadır. Hayvanlara yemek vererek ve sevilerek korkutmadan alınmanın öncelikli alınma şekli olması gerekmektedir.

Hayvan sağlığına ve tedavisine özen gösterilmemektedir.

            Hasta ve sağlık hayvanlar bölüm eksikli nedeniyle aynı yerde kalmaktadır.  Bu durum hayvanların hastalanma ihtimalini artırmaktadır.  Tedavileri ilaç eksikliği ve personel ilgisizliği nedeniyle yapılmamaktadır .Bu olumsuz durumların ortadan kaldırılması gerekmektedir.

            Hayvan besleme kapları  ve su kapları temiz değildir. Hayvan sularının günlük olarak değiştirilmediği görülmektedir.

            Bahsedilen tüm durumlardan anlaşıldığı  üzere Çaycuma Belediyesi geçici bakım evindeki hayvanları kaderine terk etmiştir.

            Kısırlaştırmadan çıkmış hayvanlar için temiz bir müşade alnı yoktur.

Hayvanların beslenmesine özen gösterilmemektedir.

.           Yasa gereği bir günde besleme yapılmaktadır. Fakat getirilen yemek miktarı hayvanlara yetmemektedir.

            Yavru hayvan beslemesi yeterli değildir. Günde bir kere besleme yeterli gelmemektedir. En az iki kez besleme yapılmasının sağlanması gerekmektedir.

            Pazar günleri herhangi bir besleme yapılmamaktadır.  Acilen   Pazar günü besleme düzeni oluşturulması  gerekmektedir.

            Bayram tatili gibi uzun tatillerde hayvanların nasıl beslendiği konusunda bir muammadır . Bu konuda da titizlik gösterilmesi gerekmektedir.

Belediyenizce  bilimsel  olarak belirlenmiş bir hayvan refahı politikası yoktur.

            Özensizlik ve günü kurtarma ve az para gitsin düşüncesiyle hareket edilmektedir.

            Ayrıca ilgili tüm görevliler de  oradaki eksiklikleri gidermenin  gönüllülerin görevi olduğu gibi bir anlayış vardır. Oradaki eksiklikler belediyenizin eksikleridir. Sizler bu 
eksiklikleri giderdikten sonra yapılacak olan şeyler gönüllülerin  destekleriyle  yapılacaktır.

             Sorumlu kurumlar görev ve sorumluluklarını gerçekleştirdikten sonra gönüllü işbirlikçiler daha aktif ve verimli çalışacaktır.

Gökhan KAZAN


            



13 Mart 2016 Pazar

İslam dininin hayvan haklarına bakışı

Hayvan Hakları  konusuna dinimizin bakış açısını kavramamız oldukça önemlidir. Dini bakış açışını geliştirmek için Kuran-ı Kerim ve Hz. Muhammet ve İslam alimlerinin uygulama ve bakış açılarını bilmeye gereksinimim vardır.

Burada Kuran ın hayvanlara bakış açısı oldukça çok önemlidir. 
Hayvanların insanlara sunduğu hizmetler oldukça fazladır  
  •       Hayvanlar , Allah’a kulluk görevlerini yaparak ; insanlar ile Allah arasında olması gereken         iletişimi hatırlatırlar.
  •       Haktan yüz çevirenlerin durumunu tasvir ederler.
  •      Cehennem ve cehennem ehlinin  durumunu tasvirde örnek verirler.
  •      Taşıma ve araç kullanılmaları
  •     Yiyecek ve hammadde ( giyecek ,ürün yapımı ) olarak kullanımı
  •     Çalışmada insanlara iş bölümü ve rehberlik yapmada örnek olurlar.
  •      Allah a yaklaşma aracı kullanılırlar
  •     İyi değerlerin ortaya çıkmasını sağlarlar.

Görüldüğü üzere Kuran’ da hayvanlar yukarıdaki gibi işlevleri belirtilmiştir.

Hiçbir canlı sebepsiz yaratılmamıştır. Tüm canlılar yüce yaratıcının eseridir. Yüce yaratıcının eserleri yaratılma bakımından hepsi eşittir. Tüm canlılar yaratıcının  varlıklarına verdiği görevi  yapmaktadır.
Yaratılanlar içinde insanlar üstün tutulmuştur. Üstün olabilme özelliği vermiştir. Bu özelliğin verilmesi her insanın üstün olacağı anlamına gelmedi belirtilmiştir. İnsanın hayvandan aşağı olacağı da belirtilmiştir.

Burada hayvan küçümsenme için değil yukarıda bahsettiğim “Haktan yüz çevirenlerin durumunu tasvir etmek amacıyla kullanılmıştır.

Yüce yaratıcı burada insana oldukça büyük görev vermiş , tüm hayvanların  bitkilerin kullanımı insana vermiş fakat sınırsız kullanım ve sömürü hakkı vermemiştir.

Bir çok konuda azgınlığa kapılan insan, kendinin sorumluluğuna verilen tüm canlı ve cansız varlıkları  sınırsızca , arsızca ve fütursuzca kullanmaya başlamıştır. Burada insan haddini ciddi bir şekilde aşmıştır.

Doğaya ve hayvanlara karşı yaptığımız uygulamalar ortadadır. Eziyet ve işkenceden öteye gitmemektedir.

Endüstüriyel hayvan yetiştiriciliği , tavuk besi çiftlikleri, hayvan besi çiftlikleri , süt hayvanlarının durumu  acı verici bir haldedir. O besi çiftliklerinde hayvanların tüm var oluş hakları gasp edilmektedir. Sırf insanın bitmek tükenmez yeme ,içme ve üreme arzusunun neticesinde hayvanların haklarını yok sayan çeşitli uygulamalarla insan hayvanları salt çıkarlarını karşılama aracı olarak görmeye başlamış , Kuran da belirtilen diğer amaçları göz ardı etmiştir.

Sokakta yaşamını sürdüren sokak hayvanlarının durumu ise içler acısıdır. Her daim insan tarafından yaşam hakları ellerinden alınmakta ve yok sayılmakta ve insanların olmadığı yerlere götürülerek zor yaşam koşulları ve çeşitli hastalıklarla yaşamaya mahkum edilmektedir.

Sokak hayvanlarına karşı akıl almaz derecede ön yargı vardır. İnsan kendi için en değerli varlığı öne sürerek yani çocuklarını öne sürerek hayvanların ortadan kaldırılmasını talep ederek oldukça bencil ve art niyetli bir düşünceyle  hayvanların haklarını gasp edilmesine olanak yaratmaktadır.

Fakat bu durumda ilk başta haklı gibi görünse de  aslında dinimiz açısından hiç haklı tarafı yoktur. Yüce yaratıcı insanları düşünmeye ve hayvanlardan farklı olmaya yöneltmektedir. Fakat burada insan aynı o görmek istemediği sokak hayvanlarına benzemektedir.

Köpekler kedilerden daha güçlüdür. Bu nedenle kedilerin yaşam alanlarına ve yaşam haklarına zaman zaman saldırırlar. Kendinden güçsüz olana saldırma hayvanlarda sıklıkla gözlenmektedir. Fakat kendinden güçsüz olan  hayvana zarar vermeyen hayvanda  görmek mümkündür.

İnsan bir köpeğin kediye saldırdığı gibi , köpeklere saldırmaktadır. Kocaman dünyasına küçücük hayvanlara yer açmamaktadır. Halbuki dünya sadece insanların değildir. 

Hayvanların dinimize göre :
Yaşama Hakkı
Nefsini  Koruma Hakkı
Barınma Hakkı vardır

Fakat insanlık bunları tam anlamıyla gerçekleştirmiş değildir.
Gerçekleştiremediği gibi dinimizi insana verdiği hayvanlara karşı yükümlülüklerini de yerine getirmemektedir.

Dinimizi hayvanlara karşı insana verdiği yükümlülükler şu şekildedir.
Hayvanları fiziksel olarak korumak
·         Hayvanlara güçleri nispetinde yük yüklemek
·         Hayvanları yaratılış özelliklerine uygun işlerde çalıştırmak
·         Binerken yormamak
·         Hayvanların istirahat ve beslenmelerine dikkat edilmesi
·         Hayvanlara fazla insanın binmemesi
·         Hayvanların üzerinde onlara eziyet verecek şekilde durmamak
·         Binmeye uygun hayvanlara binmek
·         Anne ile yavrusunu ayırmamak
·         Hayvanların boyunlarına takılan tasma ve yularların zarar vermemesi
·         Hayvanların beslenmelerine önem göstermek
·         Hayvanların kesimine özen göstermek
Hayvanların duygularına önem vermek
·         Hayvanlara değer vermek
·         Hayvanlara isim koymak
·         Yolculukta hayvanların neşelenmesi için şarkı söylemek
Hayvanların yiyeceklerini temin etmek
Hayvanları hastalıktan korumak
Hayvanların eğitimine önem vermek
Hayvanlar hakkında ilmi araştırmalar yapmak
Hayvanlara zulm etmemek
Hayvanları hedef eğitiminde kullanmamak
Hayvanları hapis etmemek
Lanet okumamak
İşkence yapmamak
Zevk için öldürmemek
Hayvanlarla cinsel ilişkiye girmemek
Hayvanların doğal yapılarını bozmamak
Yüzlerini dağlamamak
Organlarını canlı kesmemek
Hayvanları dövüştürmemek

Kısırlaştırmamak ve deney hayvanı olarak kullanmamak konusunda net bir bakış açısı yoktur. Caiz olduğu söyleyenlerde vardır .Söylemeyenlerde

Görüldüğü üzere hayvanların tüm sorumluluğu insanların üzerindedir. Fakat bu sorumluluklarımızı yerine getirmiyoruz.

Bu sorumlulukları yerine getirenleri de kimi zaman küçümsüyoruz yada onları yanlış bir şey yapıyormuşçasına yargılıyoruz.

Ortada yanlış bir durumun olmadığı azıcık düşünüldüğünde ortaya çıkacaktır.

Dinimiz hayvanlar hakkında gerçeklere dayanmadan hüküm verenler azılı zalimler olarak değerlendirilmiştir. Bunu “ Çocuklarımız korkuyor , hastalık geçer gibi saçma bahanelerle hayvanların yok olmasına sebep olanların dikkatlice değerlendirmesi gerekmektedir.

Yukarıda belirtiğim tüm durumlar için ayet ve hadis kaynakları mevcuttur .Yazıyı genel tutmak adına belirtilmemiştir.

Dünyadaki hayvan haklarının gelişimi yasal zeminde incelendiğinde İslam dininin hayvana karşı geliştirdiği bakış açısı bu günkü yasalarda bile mevcut değildir.

Bu konuda bir örnek vermek gerekirse : Hayvanların duyguları olduğunu dinimiz 1400 yıl önce belirtmiş toplumsal sistem içerinden bunu kabul ettirmeye ve uygulamaya çevirmeye çalışmıştır. Fakat daha günümüzde birkaç ülkenin hayvan hakları ve hayvan refahı konusunda gündemine yeni girmiştir. Buradan düşünüldüğünde de dinimizin hayvan haklarına bakış açısı asla yadsınamaz.
Hayvan hakları felsefecilerin görüş açısı da dinimizin görüş açısıyla bir çok konuda eşleşmektedir. Fakat bu durum en fazla 50- 60 yıldır böyledir. İslam dininin 1400 yıl önce geldiği ve o dönem ki toplumsal yapı ve yaşayış şekli düşünüldüğünde hayvan hakları felsefesi bakımından da oldukça önemlidir.

Ayrıca hayvan haklarının , nefis , israf , kibir, iftira, iyiliği engelleme  gibi dinimizin diğer  kavramları ile de ilişkisi vardır.  Hayvan Hakları konusu ciddiyetle ele alınması gereken bir konudur. Bu konuda herkesi bir şeyler yapmaya ve yapanları engellemeye davet ediyorum.
Buradan anlaşılan bir diğer önemli hususta kendilerini dindar şeklinde belirten insanların acilen hayvan hakları konusunda bir hareket geliştirmesi gerekmektedir.

Gökhan KAZAN






https://www.cnnturk.com/gokhan-kazan http://www.ajanimo.com/ogretmen-katliami-ortaya-cikardi-belediye-15-bin-lira-ceza-ile-kurtuldu/ h...