17 Ağustos 2016 Çarşamba

Resimdeki kadını tanıdınız mı?

Resimdeki kadını tanıdınız mı?

Tanımak için 1990 yıllara gidip hafızanızı tazelemek istiyorum. 1990  yılların başın  dünyada savaşların yaşandığı, ülkelerin sınırlarının değiştirildiği ve ülkemizin terör ile boğuştuğu , faili meçhul cinayetlerin meydana geldiği , ekonomik anlamda buhranlar yaşayan bir Türkiye...

İnsan haklarının yok sayıldığı , Büyük şehirlere göçün artığı …
Her ne kadar sorunlarla boğuşan bir halde de olsa da sosyal ve kültürel hayatımızda da çeşitli ilerlemelerin yaşandığı bir dönem 90 lı yıllar.

Tek kanallı televizyondan çok kanallı televizyona geçiş süreci, magazin programları, çocuk programlarında artış vs…

Karmakarışık siyasal ve  toplumsa hayat.

Sokak hayvanları ve hayvan haklarının dile bile gelmediği yıllar.

Belediyelerce açık açık ellerinde tüfekli  gözler önünde sokak hayvanlarını katlettiği  ve katledilişleri izleyen insanlar, bu katledilişleri destekleyen, bu katledişlere üzülen insanların  olduğu fakat Hayvan Hakları konusunun ve sokak hayvanlarının değerinin konuşulmasının akla bile gelmediği hatta insanlar katledilirken hayvana sıra gelmediği yıllar…

İş de bu karmaşık dönemde biri çıkıp hayvanları öldüremezsiniz diye haykırdı.

 Çılğınlar gibi hayvan kurtarma ve hayvan hakları savunuculuğu yaptı. Yeri geldi hayvanlara zarar verenlere elindeki çantasını fırlattı.

Hayvanların da hakkı olduğunu , gerekirse bu uğurda savaş verilebileceğini , hayvanların savunulduğunu ve savunan birileri olduğunu tüm ülkeye özel kanalların haber bültenlerinden duyurdu.

İnsanlar onunla dalga geçtiler. Deli dediler , hasta dediler , dediler ne varsa…
 Davalar bile açıldı hakkında. Fakat yılmadı vazgeçmedi sinema sanatçısı Emel YILDIZ Hala anımsamayanlar için Panter Emel

Devrin şartları içinde Deli denilmesini göze alarak hayvanları korudu ve tüm ülkeye sesini duyurdu. Hayvanların hakkının olduğunu farkettirdi..

Elbette sadece o yoktu. O dönemde de çok azda olsa  hayvan refahı ve hakkı ve de koruma dernekleri bir elin parmaklarını geçmese de mevcuttu.

Onların içinden hiç birinin yapamadığı o yaptı.  Çünkü diğerleri  sistem elemanları ile hoş ilişkiler içindeydi..

Fakat o sistem elemanlarına yüz çevirip tavrını sokak hayvanlarının ve diğer hayvanlardan yana koydu.

 Radikal aktivist bir hareket gerçekleştirdi.

 Hiçbirkimsenin  yapmaya cesaret edemediğini yaptı.

Çekinmedi  ve ılıman siyaset izlemedi. 

Korkak hareket etmedi. 

Ve ülke hayvan haklarını onun vasıtasıyla öğrendi. 

İyi yada kötü ; alay edilerek yada edilmeyerek herkes onun sayesinde hayvan haklarını konuştu ve insanların zihnine kazıdı.

Hayvan haklarının tarihinin de en önemli isimdir.

Her ne kadar onu hala küçümseyenler olsa da  onlarca yüzlerce binlerce hayvanın kurtarılmasına ön ayak olmuştur.

1941 yılında hayata gelmiş şuan 75 yaşındadır.

Çeşitli dergilerde yazılar yazmış zaman zaman çeşitli etkinliklere konuşmacı olarak katılmaktadır.

İyi ki varsın PANTER EMEL
Sevgi ve saygıyla …
Gökhan KAZAN 


11 Nisan 2016 Pazartesi

REZALET SKANDAL ve UTANÇ DİLEKÇESİ

REZALET SKANDAL ve UTANÇ VESİKASI 

Bir tesadüf sonucu birkaç sene önce Çaycuma da yaşayan bazı ; yaşamın sadece kendi varlığından ve varoluşundan ibaret sanan kişi yada kişilerce yazılmış ve yaklaşık 700 tane kişinin imza attığı bir dilekçe elime geçti.

 Yazılanları defalarca  okudum . O dilekçeye imza atanlar açısından değerlendirdim. Bu kadar kin ve nefret bir hayvana nasıl gösterilir? Hayvanlar ne yaptı size ?

Bu skandal ve rezalet içeren ve bayağı bir dille yazılan bu dilekçeye kimler kimler imza atmış ki...

Sağcısı , solcusu , yobazı, demokratı, amiri ,memuru, işçisi , avukatı  , ayyaşı vs 

Hayret nasıl bir araya gelmişler?

Sokak da yaşam mücadelesi veren hayvana saygı duymayan  insanların ,  kendinden başka  kimseye faydası yoktur.  Kendine saygısı hiç yoktur. Biraz okuyun araştırın anlarsınız.

Bencilliğin ve kibrin listesi aslında bu dilekçe.

İmza atanlardan bazılarını gördükçe  onlar adına insanlığımdan utanıyorum.

Bu utanç dilekçesine Kalbi olan hiç kimse imza atmaz. 

Buna imza atanlar kendilerini yoklasınlar.

Hiçbir bahane bu rezaletin ve skandalın sahibi olma gerçekliğini ortadan kaldırmaz.

Bu listeye zır cahil denilen adamlar bile  imza atmaz. . Fakat o kadar çok  şuurunu kaybetmiş üniversite mezunu insan imza atmış ki şaşıp kaldım.

Aklıma "Eşeğe altın semer de vursan eşektir" atasözü 
....
İlim ilim bilmektir.
İlim kendini bilmektir.
Sen kendini bilmez isen
Bu nice okumaktır
.....
Dizelerini anımsadım..

Ayrıca dilekçe yazım dilinin bayağılığın  yanı sıra içerik bakımdan da rezalettir.

 Bunu kim yazdıysa kendinden utanmalı. 

Köpeklerin dışkılarının çevreyi kirletmesinden bahsetmiş . 

Bu şuursuz ifadeyi kullanan insan içimizde kim bilir hayvanlara neler yapıyordur.

Bir insan günden 200 gram dışkılasa 

Çaycuma merkez nüfusu 26.000

26.000*200=5200000gr/1000gr=5200*30=156000 bin ton dışkı eder

 Sayın çevreyi düşünen bu dilekçeyi yazan şahıs ve imza atan şahıslar sizin BOKLARINIZ  nereyi kirletiyor?

Irmaktaki balıklarında  biz insanların ANÜSÜNE ÇOMAK SOKULSUN diye dilekçe yazması haktır.

Hadin oradan sizi gidi sözde insancıklar.



Korkmayın köpekler sizin gibileri ısırmaz



22 Mart 2016 Salı

Dikkat Köpek Katili Var ! Basın Açıklamamız.



Çaycuma Sokak Hayvanları Farkındalık İnisiyatifi 

21.03.2016 tarihinde Zonguldak Çaycuma İlçesi Yeni Mahalle ( Paşa Center Karşısı ) de meydana gelen bir sokak  köpeğinin  kişi yada kişilerce tabanca ile başından vurularak katledilmesi bizler Hayvan sever ve Hayvan Hakları Savunucuları 'nı derinden üzmüştür. İlgili olay hakkında yasal başvurular yapılmıştır. 22.03.2016 tarihinde Saat 18:00 de Çaycuma Atatürk Heykeli önünde  çeşitli pankartla asılmış ve  aşağıdaki basın bildirisi okunmuştur.

Daha sonra sokak köpeğinin katledildiği  yer ve civarına  afişler asılmıstır. Bazı kişi ve kişiler afişlerimizden rahatsız olmuş  emniyet güçlerine şikayetçi olmuşlar. Emniyet güçleri bizlerden afişleri kaldırmamızı istemiştir.

Afişlerden neden rahatsız oldukları konusunda aklımızda var olan çeşitli süphelere yenileri eklenmiştir. 


O köpeğin katillerini ve olayı biliyor olupda susanları Yüce Yaratıcıya havale ediyoruz.



BASIN BİLDİRİSİ
Sokaklarda aç , susuz yaşam savaşı verirken : İnsanlıktan nasibini almamış , cani ve aşağı varlığın ; sokak köpeğini başından tabanca ile vurarak  katletmesine sessiz kalmadığımızı , sokakta yaşayan sokak hayvanlarına destek verdiğimizi , varlıklarına saygılı olduğumuzu ve haklarını gözettiğimizi göstermek ve duyurmak ;

Tüm öldürenlere ve yok edenlere karşı yaşamın tarafında olduğumuzu belirtmek amacıyla bir araya geldik.

Bugün buradan Çaycuma sokaklarında köpek katleden kişi yada kişilere sesleniyoruz.

-     Mutlu musun ? Ey KATİL?
-          
-     Tertemiz bir canın hesabını nasıl vereceksin ?

Sen ve senin gibi hayvanların yaşam hakkına saygı  duymayan , hayvanları sokakta görmek istemeyen herkese sesleniyoruz.

Bizler sizler gibi KATİLLER ve Hayvan Haklarına saygı duymayan ve gözetmeyen her kişi ve kurumla  elimizden gelen tüm gayreti göstereceğiz.

Köpeğin öldürülmesi ile ilgili Emniyet ve Savcılığa gerekli suç ve şikayet duyurusunda bulunulmuştur.

 Emniyet güçlerinin elinden geleni yapacağını umut ediyoruz.

BİZLER YAŞAMDAN YANAYIZ !  YOK ETMEKTEN DEĞİL!

Sokak hayvanlarından rahatsız olanlar, onların yaşam alanlarını ve yaşam haklarını gasp edenler, bu dünya sadece size ait değil!

 Hayvanları Koruma Kanunu ve Yönetmeliği  hayvanları korumada YETERSİZDİR.

Kanun ve yönetmeliklerin değişerek hayvanları gerçekten korumasının sağlanması gerekmektedir.

Buradan ilgili kişilere sesleniyoruz. Hayvan Koruma Kanunu nu değiştirin ve geliştirin!

Sokak hayvanları sahipsiz değildir. Onlara yapılacak olan her türlü şiddet, zarar verme, katletme  gibi her türlü hayvan hakkı gasp edilmesi olayında takipçisi olacağımızı bildirir ve ilan ederiz.

İnsanların , hayvanların  , doğanın haklarını gasp edenleri , her türlü KATLEDENLERİ kınıyoruz.

Ne Mutlu yaşamdan yana olanlara!
Ne mutlu yaşatanlara!
Ne mutlu hakları gözetenlere!





Gökhan KAZAN








18 Mart 2016 Cuma

Çaycuma Belediyesi Geçici Köpek Bakım evi Rehabilitasyon Merkezinde Görülen Sorunlar




            Çaycuma Belediyesi’nin sorumluğunda olan Geçici köpek barınağı ve rehabilitasyon merkezi ile ilgili çeşitli eksik ve sorunları aşağıdaki şekilde Belediye Başkanı

            Belediye Başkanı Bülent KANTARCI dikkatli ve özenli bir şekilde sorunları dinlemiş , çözümü için tüm çaba ve iradeyi göstereceğini belirtmiştir.

             Hayvan Hakları ve Hayvan Sevgisi ile ilgili duygu ve düşüncelerini ifade etmiştir.

             Kişisel olarak yaptığım ve yaptığımız  tüm eleştirilere: Demokrasinin gereği  olduğunu belirtmiş  her türlü eleştiriye açık olduğunu ifade etmiştir.( Umarım)

            Hiçbir şekilde üzerimizde tahaakkum kurmaya çalışmamış tüm sorunların  halledileceğini ve bizlere  destek vereceğini samimi olarak belirtmiştir.

            Sorunların çözümünde aktif rol almamızı bu konuda da desteklerini esirgemeyeceğini ifade etmiştir.

           Sorunları dinlediği  ve samimi bir şekilde düşünceleri aktaran Bülent KANTARCI' ya  Teşekkür ediyoruz


Çaycuma Belediyesi Geçici Köpek Bakım evi Rehabilitasyon Merkezinde Görülen Sorunlar

Barınağa ayrılmış bütçe yoktur:
Barınağın düzenli bir bütçeye ihtiyacı vardır. Düzenli bir bütçe sağlanması gerekmektedir.

İlgili barınak küçük , yetersiz ve bakımsızdır:
Barınağın daimi bir su tesisatı yoktur. Acilen düzenli su tesisatının sağlanarak hayvanların kaldıkları bölümlerin düzenli olarak su ile temizlenmesi gerekmektedir. Böylece hayvanların enfeksiyon kaparak ve diğer hastalıklardan ölmeleri kısmen de olsa önlenmiş olur.
İlgili barınağın çevre temizliği ve çevre  düzenlemesi mevcut değildir. Yağmurlu günlerde barınak bölümlerinin önü çamur olmaktadır.

 Barınak çevresinde çevre düzenlemesi yapılıp , ağaçların dikilerek  ve yerlere taş döşenerek daha çağdaş bir görünüme kavuşturulması önem arz etmektedir.

Barınak tellerinin bakımı ve yenilenmesi yapılmalıdır. Barınak tellerin altından hayvanlar dışarı çıkmaktadır. Hayvanların dışarı çıkması  geçici yöntemlerle  açık yerlere taş koyularak önlenmeye çalışılmaktadır.  Hayvanların çıkamayacağı i şekilde iyileştirme yapılmalıdır.

Yavru ve yetişkin bölümleri arasından yavru hayanlar yetişkin bölüme geçebilmektedir.

Anneli  küçük yavruların bulunduğu yerin tel aralıkları yavruların tellerde sıkışıp ölmesine neden olmaktadır.  Buraların yavruların sıkışmasına sebep olmayacak bir şekilde düzenlemesini yapılması gerekmektedir.

Anneli yavru yerlerinin sayısının artırılması gerekmektedir. Aynı yerler hastalıklı hayvan bölümü olarak ta kullanılmaktadır. Bu sağlıklı hayvanların hastalanmasına yol açmaktadır.

Anneli yavruların kaldığı kapalı kapılı alanların altına  ısınmaları için talaş konulmuş fakat  talaş mikropların yaşamasını ve barınmasını artırmaktadır.

Talaşların altı nemlidir. Talaş koymak yerine hayvan sağlığı açısından daha titiz yöntemler kullanılmalıdır. Zemininin temizlenmesi  ve yıkanması için su tesisatı sağlaması gerekmektedir.

Hasta hayvanları yavru , yetişkin olarak ve hastalık cinsi olarak ayırmak için bölme eksikliği vardır. Bu eksikliğin giderilmesi için yeni bölmeler oluşturulmalıdır.

Hayvanların kaldıkları kulübeler bakımsız ve temiz değildir. Yeni daha bakımlı ve temizlemesi yıkaması kolay olan pvc kaplamalı kulübelerin yapılması veya temin edilmesi gerekmektedir.

Barınak içi temizliği yeteri kadar yapılmamaktadır. Yıkama yapılabilmesi için şebeke suyunun geldiği   su sitemi ve su giderlerin olması gerekmektedir.

Barınak alanı tam olarak nerden başlayıp nerede bittiği belli olamayan bir alandadır. Barınak yeri ile ilgili çeşitli ruhsat sıkıntılarının giderilmesi gerekmektedir.

Barınak yerinin yakınından çevre yolu için hazırlık çalışmaları yapılmaktadır. Bu durumda barınağın yeri tehlikeye girmektedir. Barınak yeri yeniden belirlenmesi durumunda yeni barınağın her türlü şartlar açısından standartlara uygun olarak yapılması en doğru olan uygulamadır.

Barınak içerisinde gönüllülerin eşyalarını koyacağı bir alan mevcut değildir.

Erkek köpeklerin kaldığı alana gölgelik yada yağmurluk yoktur. Gölgelik ve yağmurluğun yapılması gerekmektedir.

Barınak personeli yetersiz ve hayvanlara karşı duyarsızdır.

Yardımcı personel sayısı azdır. 

Hayvanlarla ilgilenecek  ,  insanlarla iletişimi iyi olan ve hayvan haklarına saygılı ve hayvan sevgisi olan personelin görevlendirilmesi gerekmektedir.

Pazar günleri  barınakta görevli personel yoktur. Pazar günleri için görevli bir personel olmalıdır.

Yeterli kısırlaştırma ve hastalık tedavisi özenli bir şekilde yapılmamaktadır.

Hasta ve sağlıkla hayvanların bir arada bulunduğu .Tedavilerin yapılmayıp kaderlerine bırakıldığı gözlemlenmiştir.

Bu konuda görevlilerin daha duyarlı olmaları sağlanması gerekmektedir.

Veteriner sayısı yetersizdir.Tek bir veterinerle özenli bir hayvan bakımı sağlanamadığı  ortadadır. Veteriner sayısının artırılması  oldukca önemlidir.

Gerçekçi ve düzenli hayvan kayıtları tutulmamaktadır.

Hangi hayvanın geldiği ve nereye gittiği  kaydı .Gelen , giden kaydı yeteri kadar tutulmamaktadır. Ölen hayvanların , gelen hayvanların resim olarak tutulması barınak ile ilgili şaibelerin azalmasına olanak sağlayacaktır. Böylece her türlü şaibe ispatlanacaktır.

Hayvan sahiplendirmeye yönelik bir çalışma yoktur.

İlgili yasa bu konuda Belediyelere görev vermiştir. Belediye internet sitesinde ve şehir içinde bir panoda hayvan sahiplendirme ilanları verilmesi hayvan farkındalığı açısından iyi olmakla beraber ilgili yasanın gereği de sağlanmış olacaktır.

Hayvan hakları ile ilgili ilçe genelinde bir çalışma yoktur.
          Yasanın gerekli kıldığı eğitimler yapılmamaktadır.

Hayvanlar korkutularak yakalanmaktadır.

            Uyuşturucu ilaç kullanımında yasanın gerekli kıldığı hususlara dikkat edilmemektedir. İnsandan kaçmayan hayvanlar bile uyuşturularak yakalanmaktadır. Hayvanlara yemek vererek ve sevilerek korkutmadan alınmanın öncelikli alınma şekli olması gerekmektedir.

Hayvan sağlığına ve tedavisine özen gösterilmemektedir.

            Hasta ve sağlık hayvanlar bölüm eksikli nedeniyle aynı yerde kalmaktadır.  Bu durum hayvanların hastalanma ihtimalini artırmaktadır.  Tedavileri ilaç eksikliği ve personel ilgisizliği nedeniyle yapılmamaktadır .Bu olumsuz durumların ortadan kaldırılması gerekmektedir.

            Hayvan besleme kapları  ve su kapları temiz değildir. Hayvan sularının günlük olarak değiştirilmediği görülmektedir.

            Bahsedilen tüm durumlardan anlaşıldığı  üzere Çaycuma Belediyesi geçici bakım evindeki hayvanları kaderine terk etmiştir.

            Kısırlaştırmadan çıkmış hayvanlar için temiz bir müşade alnı yoktur.

Hayvanların beslenmesine özen gösterilmemektedir.

.           Yasa gereği bir günde besleme yapılmaktadır. Fakat getirilen yemek miktarı hayvanlara yetmemektedir.

            Yavru hayvan beslemesi yeterli değildir. Günde bir kere besleme yeterli gelmemektedir. En az iki kez besleme yapılmasının sağlanması gerekmektedir.

            Pazar günleri herhangi bir besleme yapılmamaktadır.  Acilen   Pazar günü besleme düzeni oluşturulması  gerekmektedir.

            Bayram tatili gibi uzun tatillerde hayvanların nasıl beslendiği konusunda bir muammadır . Bu konuda da titizlik gösterilmesi gerekmektedir.

Belediyenizce  bilimsel  olarak belirlenmiş bir hayvan refahı politikası yoktur.

            Özensizlik ve günü kurtarma ve az para gitsin düşüncesiyle hareket edilmektedir.

            Ayrıca ilgili tüm görevliler de  oradaki eksiklikleri gidermenin  gönüllülerin görevi olduğu gibi bir anlayış vardır. Oradaki eksiklikler belediyenizin eksikleridir. Sizler bu 
eksiklikleri giderdikten sonra yapılacak olan şeyler gönüllülerin  destekleriyle  yapılacaktır.

             Sorumlu kurumlar görev ve sorumluluklarını gerçekleştirdikten sonra gönüllü işbirlikçiler daha aktif ve verimli çalışacaktır.

Gökhan KAZAN


            



13 Mart 2016 Pazar

İslam dininin hayvan haklarına bakışı

Hayvan Hakları  konusuna dinimizin bakış açısını kavramamız oldukça önemlidir. Dini bakış açışını geliştirmek için Kuran-ı Kerim ve Hz. Muhammet ve İslam alimlerinin uygulama ve bakış açılarını bilmeye gereksinimim vardır.

Burada Kuran ın hayvanlara bakış açısı oldukça çok önemlidir. 
Hayvanların insanlara sunduğu hizmetler oldukça fazladır  
  •       Hayvanlar , Allah’a kulluk görevlerini yaparak ; insanlar ile Allah arasında olması gereken         iletişimi hatırlatırlar.
  •       Haktan yüz çevirenlerin durumunu tasvir ederler.
  •      Cehennem ve cehennem ehlinin  durumunu tasvirde örnek verirler.
  •      Taşıma ve araç kullanılmaları
  •     Yiyecek ve hammadde ( giyecek ,ürün yapımı ) olarak kullanımı
  •     Çalışmada insanlara iş bölümü ve rehberlik yapmada örnek olurlar.
  •      Allah a yaklaşma aracı kullanılırlar
  •     İyi değerlerin ortaya çıkmasını sağlarlar.

Görüldüğü üzere Kuran’ da hayvanlar yukarıdaki gibi işlevleri belirtilmiştir.

Hiçbir canlı sebepsiz yaratılmamıştır. Tüm canlılar yüce yaratıcının eseridir. Yüce yaratıcının eserleri yaratılma bakımından hepsi eşittir. Tüm canlılar yaratıcının  varlıklarına verdiği görevi  yapmaktadır.
Yaratılanlar içinde insanlar üstün tutulmuştur. Üstün olabilme özelliği vermiştir. Bu özelliğin verilmesi her insanın üstün olacağı anlamına gelmedi belirtilmiştir. İnsanın hayvandan aşağı olacağı da belirtilmiştir.

Burada hayvan küçümsenme için değil yukarıda bahsettiğim “Haktan yüz çevirenlerin durumunu tasvir etmek amacıyla kullanılmıştır.

Yüce yaratıcı burada insana oldukça büyük görev vermiş , tüm hayvanların  bitkilerin kullanımı insana vermiş fakat sınırsız kullanım ve sömürü hakkı vermemiştir.

Bir çok konuda azgınlığa kapılan insan, kendinin sorumluluğuna verilen tüm canlı ve cansız varlıkları  sınırsızca , arsızca ve fütursuzca kullanmaya başlamıştır. Burada insan haddini ciddi bir şekilde aşmıştır.

Doğaya ve hayvanlara karşı yaptığımız uygulamalar ortadadır. Eziyet ve işkenceden öteye gitmemektedir.

Endüstüriyel hayvan yetiştiriciliği , tavuk besi çiftlikleri, hayvan besi çiftlikleri , süt hayvanlarının durumu  acı verici bir haldedir. O besi çiftliklerinde hayvanların tüm var oluş hakları gasp edilmektedir. Sırf insanın bitmek tükenmez yeme ,içme ve üreme arzusunun neticesinde hayvanların haklarını yok sayan çeşitli uygulamalarla insan hayvanları salt çıkarlarını karşılama aracı olarak görmeye başlamış , Kuran da belirtilen diğer amaçları göz ardı etmiştir.

Sokakta yaşamını sürdüren sokak hayvanlarının durumu ise içler acısıdır. Her daim insan tarafından yaşam hakları ellerinden alınmakta ve yok sayılmakta ve insanların olmadığı yerlere götürülerek zor yaşam koşulları ve çeşitli hastalıklarla yaşamaya mahkum edilmektedir.

Sokak hayvanlarına karşı akıl almaz derecede ön yargı vardır. İnsan kendi için en değerli varlığı öne sürerek yani çocuklarını öne sürerek hayvanların ortadan kaldırılmasını talep ederek oldukça bencil ve art niyetli bir düşünceyle  hayvanların haklarını gasp edilmesine olanak yaratmaktadır.

Fakat bu durumda ilk başta haklı gibi görünse de  aslında dinimiz açısından hiç haklı tarafı yoktur. Yüce yaratıcı insanları düşünmeye ve hayvanlardan farklı olmaya yöneltmektedir. Fakat burada insan aynı o görmek istemediği sokak hayvanlarına benzemektedir.

Köpekler kedilerden daha güçlüdür. Bu nedenle kedilerin yaşam alanlarına ve yaşam haklarına zaman zaman saldırırlar. Kendinden güçsüz olana saldırma hayvanlarda sıklıkla gözlenmektedir. Fakat kendinden güçsüz olan  hayvana zarar vermeyen hayvanda  görmek mümkündür.

İnsan bir köpeğin kediye saldırdığı gibi , köpeklere saldırmaktadır. Kocaman dünyasına küçücük hayvanlara yer açmamaktadır. Halbuki dünya sadece insanların değildir. 

Hayvanların dinimize göre :
Yaşama Hakkı
Nefsini  Koruma Hakkı
Barınma Hakkı vardır

Fakat insanlık bunları tam anlamıyla gerçekleştirmiş değildir.
Gerçekleştiremediği gibi dinimizi insana verdiği hayvanlara karşı yükümlülüklerini de yerine getirmemektedir.

Dinimizi hayvanlara karşı insana verdiği yükümlülükler şu şekildedir.
Hayvanları fiziksel olarak korumak
·         Hayvanlara güçleri nispetinde yük yüklemek
·         Hayvanları yaratılış özelliklerine uygun işlerde çalıştırmak
·         Binerken yormamak
·         Hayvanların istirahat ve beslenmelerine dikkat edilmesi
·         Hayvanlara fazla insanın binmemesi
·         Hayvanların üzerinde onlara eziyet verecek şekilde durmamak
·         Binmeye uygun hayvanlara binmek
·         Anne ile yavrusunu ayırmamak
·         Hayvanların boyunlarına takılan tasma ve yularların zarar vermemesi
·         Hayvanların beslenmelerine önem göstermek
·         Hayvanların kesimine özen göstermek
Hayvanların duygularına önem vermek
·         Hayvanlara değer vermek
·         Hayvanlara isim koymak
·         Yolculukta hayvanların neşelenmesi için şarkı söylemek
Hayvanların yiyeceklerini temin etmek
Hayvanları hastalıktan korumak
Hayvanların eğitimine önem vermek
Hayvanlar hakkında ilmi araştırmalar yapmak
Hayvanlara zulm etmemek
Hayvanları hedef eğitiminde kullanmamak
Hayvanları hapis etmemek
Lanet okumamak
İşkence yapmamak
Zevk için öldürmemek
Hayvanlarla cinsel ilişkiye girmemek
Hayvanların doğal yapılarını bozmamak
Yüzlerini dağlamamak
Organlarını canlı kesmemek
Hayvanları dövüştürmemek

Kısırlaştırmamak ve deney hayvanı olarak kullanmamak konusunda net bir bakış açısı yoktur. Caiz olduğu söyleyenlerde vardır .Söylemeyenlerde

Görüldüğü üzere hayvanların tüm sorumluluğu insanların üzerindedir. Fakat bu sorumluluklarımızı yerine getirmiyoruz.

Bu sorumlulukları yerine getirenleri de kimi zaman küçümsüyoruz yada onları yanlış bir şey yapıyormuşçasına yargılıyoruz.

Ortada yanlış bir durumun olmadığı azıcık düşünüldüğünde ortaya çıkacaktır.

Dinimiz hayvanlar hakkında gerçeklere dayanmadan hüküm verenler azılı zalimler olarak değerlendirilmiştir. Bunu “ Çocuklarımız korkuyor , hastalık geçer gibi saçma bahanelerle hayvanların yok olmasına sebep olanların dikkatlice değerlendirmesi gerekmektedir.

Yukarıda belirtiğim tüm durumlar için ayet ve hadis kaynakları mevcuttur .Yazıyı genel tutmak adına belirtilmemiştir.

Dünyadaki hayvan haklarının gelişimi yasal zeminde incelendiğinde İslam dininin hayvana karşı geliştirdiği bakış açısı bu günkü yasalarda bile mevcut değildir.

Bu konuda bir örnek vermek gerekirse : Hayvanların duyguları olduğunu dinimiz 1400 yıl önce belirtmiş toplumsal sistem içerinden bunu kabul ettirmeye ve uygulamaya çevirmeye çalışmıştır. Fakat daha günümüzde birkaç ülkenin hayvan hakları ve hayvan refahı konusunda gündemine yeni girmiştir. Buradan düşünüldüğünde de dinimizin hayvan haklarına bakış açısı asla yadsınamaz.
Hayvan hakları felsefecilerin görüş açısı da dinimizin görüş açısıyla bir çok konuda eşleşmektedir. Fakat bu durum en fazla 50- 60 yıldır böyledir. İslam dininin 1400 yıl önce geldiği ve o dönem ki toplumsal yapı ve yaşayış şekli düşünüldüğünde hayvan hakları felsefesi bakımından da oldukça önemlidir.

Ayrıca hayvan haklarının , nefis , israf , kibir, iftira, iyiliği engelleme  gibi dinimizin diğer  kavramları ile de ilişkisi vardır.  Hayvan Hakları konusu ciddiyetle ele alınması gereken bir konudur. Bu konuda herkesi bir şeyler yapmaya ve yapanları engellemeye davet ediyorum.
Buradan anlaşılan bir diğer önemli hususta kendilerini dindar şeklinde belirten insanların acilen hayvan hakları konusunda bir hareket geliştirmesi gerekmektedir.

Gökhan KAZAN






12 Mart 2016 Cumartesi

Hayvanları sokaklarda görmek istemeyenler ! Dikkat edin !



Hayvanları sokaklarda görmek istemeyen , onların varlıklarına katlanamayan , yaşam haklarına saygı duymayan, gözünün önünde sokak hayvanlarını görmek istemeyen insanlar o kadar çok ki…
Birkaç gece sokak köpekleri havladığında Belediyeleri arayıp  “Alın bu hayvanı buradan, yok edin gözüm görmesin “ diyen ,

O barınaklara kapattığınız hayvanlar hastalıklardan, sevgisizlikten yok oluyor.
Sokak hayvanlarını besleyenlere ağza alınmayacak hakaret edenler,

Kedilere , köpeklere tekme atan onların canına kast eden insanlar , koca dünyaya küçücük hayvanları sığdıramayan insanlar

Bunlar bizlerin içinde , öğretmen , esnaf , amir memur , işçi  kısaca her yerdedirler.

Merhametsiz kalplerinin derin çukurlarında yok olmuş sadece dünyanın kendilerinin ve çocuklarının etrafında döndüğünü düşünen bencil ve yaşam hakkına saygı duymayan insanlar.
Bu yazı ile sizlere hitap etmek istiyorum.

Katılaşmış , merhametsiz kalplerinin  ve düşüncesiz akıllarınıza  bu yazıyı yazıyorum. Hiç birinizin nokta kadar umursamayacağını da biliyorum. Sizler kendi maddesel dünyanızda bir sis bulutunun içinde yaşıyorsunuz. Hiç dağılmayan sisin içinde.

Hayvan severler ve hayvan hakları savunucularına  karşı , dünyanın en basit sıradan düşüncesiz bir dil  kullanarak haklı çıkmaya çalışıyorsunuz.

Çocukları düşünün , çocuklara yardım edin, çocuklar korkuyor…

Sizler bunları  boşuna ve düşüncesizliğinizden söylüyorsunuz.  Hayatlarınız incelendiğinde görülecektir hayatta kendinizden başka hiçbir şeye faydanız olmamıştır.

Bütün canlılara şefkat duymak, saygı göstermek inancın gereğidir.  Ağzı dili olmayan bir canlının hakkını koruyor olmak insanlara saygı duyulduğunun , çocuklara saygı duyulduğunun ve haklarının gözetildiğinin göstergesidir.

Salt hayvan sevgisi açısından olayı değerlendirmek bir eksik tanımlamadır. Hayvan sevgisi değil de Hayvan Hakları şeklinde düşünüldüğünde , hayvanın yaradılış hakkına saygı duyulduğunda  her türlü bahane ve sorun ortadan kalkacaktır. Hayvanın yaradılış hakkı , hayvan hakkı düşünüldüğünde olayı dinsel boyutu göz ardı edilemez.

Hz Muhammet peygamberlik görevine  başladığı sırada Arap toplumu Hayvanların da Hakkı olacağını, olabileceğini, şevkate ihtiyaç duyabileceği gibi kavramlara son derece yabancıdır. Genel cehaletin Hayvanlara yansıyan boyutuyla iç acıtacak ölçüdedir.

Fakat görülüyor ki şu zamanda bile kimi insanlar için çok fazla bir şey değiştiğini söyleyemeyiz. Bunu her gün hayatımızda görüyoruz , duyuyoruz . Her gün iç acıtıcı bir olayla karşı karşıya kalıyoruz.

Sokak hayvanlarının durumu ortadadır. Barınakların durumu ortadadır.Hz Muhammet'in Hayvan Haklarına Yönelik bazı davranışları :

O dönemde Hz .Muhammet  Develerin kuyruk tüylerini bile kesmeyi yasaklamıştır. Hayvanların aşırı çalıştırılması yasaklanmıştır.

Hayvanların canlı hedef dikilerek okla ve taşla atış talimi yapılmasını yasaklamıştır.
Bir gün yolda yüzünden dağlanmış bir eşek  görünce 
          - “ Allah’ın laneti onu dağlayanın üzerinedir demiştir.

Eşi Hz.Aişe’nin  devesine biraz sert davrandığını  görünce uyarı.

-                            -“ Merhametten mahrum olan , her türlü hayırdan mahrumdur.

Bir yolculuğu sırasında bir kuşun yuvasından iki yavrusu alanları sert biçimde uyarır. Anne kuş o sırada başının üzerinde çırpınıp durmaktadır.

-                           -Yavrularını alarak bu hayvanın canını kim acıttı? Verin ona yavrularını.

Bunu biliyor muydunuz yavrularını çöpe atıp , yada barınağa gönderdiğiniz köpekleri , yok saydığınız canları düşünün!
….

 Bir gün yolda giderken açlıktan karnı sırtına yapışmış bir deve görür. Yüzü bulutlanır ve devenin sahibine

-                                  -“ Konuşamayan bu hayvana bakarken  Allah’tan kork!

Sokak ve barınaklarda sizlerin yok etmeye çalıştığı onlarca hayvana bakarken sizler korkmuyor musunuz?

Tekmelediğiniz, barınağa kapatmaya çalıştığınız ,yok saydığınız hayvanın gözünün içine bakarken korkmuyor musunuz?

Bakın çocuklarınızın korktuğu, pislik dediğiniz köpekler !

Gökhan KAZAN



.

6 Mart 2016 Pazar

Bir köpeğin varlığının en temel özelliği anadili olan havlamayı yok saymak , canına kast etmek tüm canlıların ve insanların haklarının da yok sayıldığının göstergesidir.

YARATICIYA İNANMAK YARATILANLARA SAYGI DUYMAKTIR

Bir köpeğin varlığının en temel özelliği anadili olan havlamayı yok saymak , canına kast etmek  tüm canlıların ve insanların haklarının da yok sayıldığının göstergesidir. Daha da ötesi yaradanı yok saymaktır. İmanın en birinci şartını yerine getirmemektir.Ve işin en kötü tarafı bunları yapanlar en inaçlı olduğunu söyleyenlerdir.


Uzunca bir zamandır. Hayvanlar ,Hayvan Hakları , Yaşam Hakkı, Engelli Hakları , Kadın Hakları , İnsan Hakları  , Ayrımcılık  gibi konulara düşünsel sürecin yanında bir hareket oluşturmak için planlar yapıyorum.

Söyle bir şey diyebilirsiniz Hayvan  ve İnsan ne alaka? Hayvan Hakkı ve İnsan Hakkı nasıl bir ilişki diyenler olabilir. Zaten sıklıkla hayvan sever ve hayvan hakları savunucuları ile ilgili “ Çocuklara saygı duyun , insanlar önemli v.s”    hayvan haklarıyla ilgilenmenin ; insan hakları ile ilgilenmemek olduğunu düşünen kişiler mevcuttur.

 Aynı şekilde engelli bireyler içinde Engellilerin Hakları gündeme geldiğinde “ Sağlamlar varken engellileri niye eğitiyoruz, bir zeki çocuğu eğitelim engelli çocuklara kaynak ayırmak yerine , onlar normal sınıfta durmasın vs” gibi yok sayma durumu vardır.

Kadınlar içinde “ Kadın dediğin evde otur , Kadın söyle giyinmelidir v.s “ Kadını yok sayan bir algılama vardır.

 Çeşitli cinsel yönelimindeki  bireylerde yok sayılır ve aşağılanır.

Egemen etnik gurubun dışındaki  tüm gurupların dilleri , kültürleri yok sayılır .Yok sayılmanın yanı sıra her türlü olumsuz olay onların üstüne yıkılır. Roman vatandaşlar hırsızdır , Kürtler terörist , Ermeniler hain , köpekler çocuklarımıza saldırır, köpekler ısırır…

Hayvan ,Köpek ,İbne ,Karı gibi davranma, İt oğlu it , Kancık , Geri zekalı,  Mongol , Engeli misin oğlum , Ermeni dölü şeklinde  aşağılama aracı olarak  kullanılır.

Görüldüğü üzere hep yok sayma , yok etme, aşağılama durumu vardır. Peki kimlerdir bu aşağılayanlar bu aşağılayanlar tüm sosyolojik ve psikolojik araştırmalarda kişiliklerinin gelişmemiş olduğu , kendi öz saygılarını geliştiremedikleri , kendi düşünce sistemi geliştirmedikleri bilimsel olarak ortaya çıkarılmıştır.

 Benim kişisel yorumum göre ise bu insanlar hastalıklı bir düşünceye sahiptir ve hastalıkların tedavi edilmesi gerekir. Fakat durum hal böyle iken gelişmemiş düşünce ve hastalıklı bir düşünsel sistemi olan bu insanlar , kendilerinden farklı olan  her şeyi yok saymaktadır.

Hayvan Haklarını savunmak İnsan Hakkı savunmaktır , Kadın Hakkı savunmaktır ,Yaşam Hakkı savunmaktır, Engelli Hakları savunmaktır. Bunları savunuyor olmak her canlıya saygı duymaktır.


Hayvanları yok saymak : Engelliyi yok saymaktır , etnik kimlikleri yok saymaktır , kadınları yok saymak ve onların yerine karar vermeyi kendinde hak görme saçmalığına kapılmaktır..

Gökhan KAZAN

1 Şubat 2016 Pazartesi

Çaycuma Sokak Hayvanlarının Sorunları - ( Genel Olarak )



1.    Sokak Hayvanların  Beslenme ve Barınma Sorunları ,
2.    Sokak Hayvanlarının Sağlık Sorunları,
3.    Sokak Hayvanları ve Toplum İlişkisi,
4.    Kamu Kurum ve Kuruluşların Sokak Hayvanları İle İlişkisi,
5.    Sokak Hayvanları Haklarının Korunması ve Yasal Süreçler,

1.         Sokak Hayvanların  Beslenme ve Barınma Sorunları

Çaycuma İlçesinde Sokak Hayvanları barınma  ve beslenme konusunda çeşitli zorluk ve sıkıntılarla karşı karşıya gelmektedir. Çaycuma   sokaklarında hayvanların barınma ve beslenme ihtiyaçları için  yapılmış  özel bir düzenleme mevcut değildir.  Sokakta yaşamını zorluklarla sağlamaya çalışan  kedi ve köpekler için bir çok ilde var olan  kedi evleri  ve  köpekler için yapılmış şehir içinde özel barınma kulübeleri ve besleme odak noktaları bulunmamaktadır.  Sokak hayvanları genellikle korunmasız dükkan önlerindeki paspaslarda , kimi zaman soğuk beton üzerinden yatmaktadır.

Çaycuma kent merkezindeki  Sanayi Odası Lokali’nin  sonradan çıkma olan balkonun altında köpekler  yağmur ve kardan korunmakta toprak zemin üzerinde barınmaktadır. Oranın dışındaki diğer köpekler ise; buldukları açık garaj , dükkan önü vs. gibi yerlerde barınma imkanı bulmaktadır.

Sokak hayvanları için özel olarak yapılmış şehir içinde barınma ve besleme  alanları ve noktaları oluşturulmadığı ve herhangi bir planlama ve strateji oluşturulamadığından  dolayı sokak köpekleri yoğunlukla barınma ve beslenme imkanı buldukları Nihat KANTARCI caddesi , Çarşı İçi ve Öğretmen Evi civarında  ve  bazı mahalle aralarında  besleme yapan insanların olduğu bölgelerde guruplaşmaktadır .  Sokak Köpekleri  doğası gereği gurup halinde kendilerini daha güçlü hissetmekte nadiren de olsa hırçınlaşabilmektedir. Kimi zaman köpekler sevimli bir şekilde oyun oynarken bile insanlar tedirgin olmaktadır. İnsanlar grup halinde köpek gördüğünde sokak köpeklerine yönelik olumsuz tutumları nedeniyle korkuya kapılabilmektedir. Köpeklerden şikayetçi olmakta ve. Çaycuma Belediyesi’nden bu konuda yardım istemektedir. Ya da sokak köpeklerine zarar vererek kendisi bir çözüm üretmektedir.

Köpeklerin tamamıyla barınma amaçlı yaptığı bu kümelenmeden yine köpekler zararlı çıkmaktadır,.

Dükkan önlerindeki paspasların üzerinde dinlenen  sokak hayvanları kimi dükkan sahiplerince  yada müşteri tarafında kovulmaktadır.  Sokak köpekleri dinlenecek yer bulamakta ve akşama kadar şehrin sokaklarında dolaşmak zorunda kalarak hiçbir şekilde dinlenme imkanı bulamamaktadır.

Bur durumun ortadan kaldırılması için  ilgili kamu kurumları ve Çaycuma Belediyesinin köpek kümelenmesini önlemek için şehrin çeşitli yerlerine köpek kulübeleri yaparak hayvanlara barınak yeri sağlanması gerekmektedir. Böylece hayvan barınacak yer bulmuş olup hem de belirli noktalarda yoğun bir kümelenme durumu ortadan kaldırılmış olacaktır.

Tüm köpeklerin bir araya toplandığı ,köpeklerin kafesler içine alınarak ölüme ve yanlızlığa terkedildiği Hayvan Hapishanesinin diğer adı olan kalıcı barınak durumu ve hayvan tecriti desteklenmemektedir. Bu hiçbir şekilde çözüm yolu değil hayvanlara zulüm yoludur.

Belediye ve diğer kamu kuruluşları tarafından sokak hayvanlarına yönelik kurumsal bir besleme yapılmamaktadır . Bu konuya da ilişkin herhangi bir düzenleme ve strateji oluşturulmamıştır. Hayvan sever diye belirtilen insanlar tarafından verilen yemek artıkları , mama gibi maddelerle beslenmektedir. Bazı hayvanlar hayvan severlere ulaşmadan açlık ve susuzluktan ölmektedir. Birkaç gün önce Çaycuma Belediyesi ilk defa geçici barınak haricindeki sokak hayvanlarını  beslenme konusunda desteklemiştir. Bu durum biz hayvan severler açısından olumlu bir gelişme olarak görülmektedir. Fakat bu besleme etkinliğinin günlük ve daimi olarak yapılması gerekmektedir.

Hayvanların en büyük kurtarıcısı hayvan sever kişiler hayvan sever bazı esnaflardır. Fakat ilgili kişiler ve esnaf bu besleme çalışmalarında olumsuz söz ve davranışlarla karşı karşıya kalmaktadır.

Sokak hayvanları aynı barınma durumunda olduğu gibi beslendikleri bölgelerde kümelenme oluşturmaktadır. Köpeklerin kümelendiği yerler bazı insanlar için korku oluşturmakta olduğu düşüncesini oluştursa da hayvanların kümelediği yer, orada hayvan yaşamına saygılı insanların olduğunun göstergesidir. Nerede bir kümelenme varsa orada insanlığını ortaya koyan saygın insanların olduğu asla göz ardı edilmemelidir.

Bulunduğumuz  sokak ve caddede   eğer sokak hayvanı yoksa o sokak da yaşayan insanlar hakkında pek de iyi bir söz söylenilmesi düşünülemez. 

Köpekler dolaştığı için ne çok  sokak köpeği  var algısı oluşmaktadır. Halbuki ilçemizde çok sokak köpeği yoktur. Açlıktan yemek bulmak için dolaşmak zorunda kalan   köpek vardır

Sokak köpekleri ve kediler en çok zararı bu beslenme sırasında görmektedir.  Karnı aç ve karnını doyuramayan  sokak köpekler akşama kadar Çaycuma sokaklarında dolaşmaktadır. Karnı tok olan köpek sokaklarda dolanmayacak ve ortalıkta görünmediği için burada çok sokak  köpeği var algısı oluşmayacaktır.

Acilen sokak köpeklerinin düzenli olarak ilgili belediye ve kuruluşlarca ve gönüllülerle hep birlikte bir besleme imkanı sağlanmalıdır. Yardımsever desteği , gönüllü desteği , belediye desteği,  sağlanarak bu durumda önemli bir iyileşme sağlanması muhtemeldir.

2.         Sokak Hayvanlarının Sağlık Sorunları,

Beslenme ve barınma sorunu yaşayan sokak hayvanların sağlık durumları da hiç açıcı değildir. Trafik kazalarına maruz kalmaktadır. Kimi zaman bir insan tarafından kovalanan sokak köpekleri ve  kediler arabaların altında kalmaktadır. Yada hız sınırlarına uymayan  hiçbir canlının yaşam hakkına saygı duymayan aşırı hız yapan saygısız sürücüler tarafından öldürülmektedir. Yada sakat bırakılmaktadır. Bu köpekler kendi hallerinde kalmaktadır. Kendi kendilerine iyileşmektedir. Kırık çıkığı olan hayvanlar kemiklerin kendi kendilerine  yanlış kaynaması sebebiyle de sakat kalmaktadır. Barınacak yeri olmayan , karnı aç olan sokak hayvanları böylece fiziksel olarak da bir kısıtlanma içine girmektedir.
Ayrıca kazaların haricinde , insanların attığı taş , vurulan tekme , gibi darbelerce sokak hayvanları  ölmekte yada sakat kalmaktadır.

İnsanların çoğu bur durumda olan bir sokak hayvanı gördüğünde hiçbir şekilde umursamamaktadır hayvanı ölüme götüren bu durum karşısında çaresiz bırakmaktadır. Bir çok insanınız yoldaki sokak hayvanı ölüsünü bile yoldan kaldırmayacak kadar duyarsız  ve merhametsizdir.

Bu durumda olan bir sokak hayvanı ancak denk gelirde bir hayvan severle karşılaşırsa tedavi imkanı bulup sağlığına kavuşmaktadır. Hayvan severler besleme barınma ve sağlık sorunlarına ciddi paralar harcamaktadır. Kamu kurumlarının yapmadığı ,  hizmeti 26.000 bin nüfuslu ilçede 5-10 kişi yapmaktadır. Veteriner ücretleri oldukça yüksektir. Ayrıca film , tahlil gibi imkanlar ilçemizde sokak hayvanları için hiç yoktur. Bunun için Bartın yada Zonguldak merkeze gitmek zorunda kalmaktadır. Bu durumda  ek maliyet , ve zaman oluşturmaktadır.  Kimi zaman maliyeti karşılaşan bile bir köpeği başka yere götürmede ciddi ulaşım sıkıntısı yaşanmaktadır.

Geçici bakım evinde kısırlaştırma yapılmaktadır. Kısırlaştırma operasyonların artması gerekmektedir. Diğer sokak hayvanlarına kırık çıkık ve çeşitli iç hastalıkları durumlarında yeterli hizmeti sağlayacak ekip ve donanımları eksiktir. Bu ekip donanımların sağlanması konusunda Çaycuma Belediyesin ve diğer kamu kuruluşlarının  buradaki eksikleri ,gönüllü destekçilerle gidermesi gerekmektedir

3.         Sokak Hayvanları ve Toplum İlişkisi,
Toplum ve sokak hayvanı ilişkisi korkular, önyargılar düzeyindedir. İnsanlar sokak hayvanlarına cahilce ve dünya sadece insanlardan ibaretmiş gibi davranmaktadır.
Toplum sokak köpeklerini çok olarak algılamaktadır. Fakat ilçe merkezindeki sokak köpekleri tahmin edildiği kadar çok değildir. 20-25 civarında sokak köpeği bulunmaktadır. Bu sayı kesinlikle çok değildir. Sokak köpeklerinin yanına sahipli köpeklerde katıldığı için çok görünmektedir.

Toplumda köpeklerden korkma davranışı fazladır. Bu korkuların çoğu önyargı sonucu oluşmuş korkulardır. Önyargı sonucu korkular eğitim ve bilgilendirme çalışmaları ile aşılabilir.

Her dakika dinledikleri yerden kovulmakta , tekmelenmekte , taş atılma düzeyindedir. Sokakta sorduğunuzda herkes hayvan sever ama hayvan severlikleri kuru bir ekmek atmadan öteye gitmemektedir. Bu durum araştırmalarda Belgesel izliyorum diyen toplumun reytinglerde belgesellerin son sıralarda yer alması gibidir.

Hayvan severler ama kendi kapısında yatan köpeği tekmeliyor , caddede dolaşanı seviyor ve ekmek atıyor şeklinde ne olduğu belli olmayan karaktersiz bir iletişim etkileşim yaşamaktadır.

Sokak hayvanları ile önyargılı ve cahilce ve karaktersiz bir iletişim sürdüren toplum ciddi şekilde sokak hayvanların barınma , beslenme , sağlık durumları ile ilgilenen hayvan severleri  her fırsatta aşağılamakta, dalga geçmekte, küçük görmektedir. Fakat aynı toplum  her sokak hayvanından hayvan severler sorumluymuş gibi davranıp kimi zamanda aşırı bir övgü içerisine girmektedir . Böylece hiçbir şekilde sokak hayvanları için inisiyatif almamakta ve çözümün bir parçası olmamaktadır. Sadece şikayet etmekte yada gereksiz övgüler düzmektedir.

Apartman yöneticileri ve apartman sakinleri hayvanlar konusunda ilgili yasalardan haberdar olmadığı için hayvan besleyen insanlara çeşitli sıkıntılar yaşatmaktadır.
İlçemizde hayvan refahı için bir örgütlenme yoktur. Örgütlenmeye karşı direnç göstermektedir. İnsanlar etliği sütlüğe karışmadan hayvan sever olmaktadır. Bu şekilde hayvan sever olunamaz. Hayvan ırkçılığı yapan hayvan severler mevcuttur. Hayvan ırkçılığı yapan kişi hayvan sever değildir.

Ciddi bir toplum bilinçlendirme çalışmaları yapılması gerekmektedir. 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununun bilinçlendirme çalışmaları belediyelerin görevleri arasındadır. Çaycuma Belediyesi sokak hayvanları ile ilgili bir şeyler yapmaktadır. Fakat  Çaycuma Belediyesinin ve diğer kamu  kuruluşların bu konuda yapılmış ciddi kurumsal çalışma stratejisi yoktur.
Yetişkin bireylerin hayvanlara verdiği zararlar oldukça fazladır. Bunun yanı sıra çocuklar hayvanlara kötü davranmaktadır. Çocuk kediye tekme atıyor .Yanındaki anne babası sen ne yapıyorsun diyemiyor.

Bir çocuk yolda gördüğü köpeği gel kuçu kuçu şeklinde sevimli bir şekilde çağırmakta köpek hızlıca çocuğa doğru ilerlemektedir. Köpeğin hızlı davranışıyla çocuk korkarak anne ve babasının yanına kaçmıştır. Baba köpeğe tekme atarak uzaklaşmıştır. Aileye neden böyle yaptınız diye sorulduğunda
-Çocuğumu ısırsın demiştir.
Fakat aileye durumu anlattığınızda köpeğin hiçbir sucu olmadığını fark etmiştir. Burada sokak köpeğin kaldığı durumu kelimelere dökmek imkansızlaşmıştır. O çocuk da muhtemelen anne ve babasının ısırır seni tutumundan dolayı ömrü boyunca belki sokak köpeklerini umursamayacak hatta daha da ileri giderek sokak hayvanına zarar verme ihtimali artacaktır.

İlçemizde hiçbir kamu kuruluşu ya da büyük özel sektör firmaları sokak hayvanları ile ilgilenmemektedir.

Din adamlarının sokak hayvanlarına yeteri düzeyde ilgi göstermediği görülmektedir.

Çaycuma Belediyesinin Geçici Bakım Ev bulunması nedeniyle, çevre köy ve beldelerden nasıl olsa Çaycuma Belediyesi bakar anlayışı sonucu köpekler Çaycuma şehir merkezine bırakılmaktadır. Bunun önüne geçilmesi için köy muhtar ve diğer belediye başkanları ile de ortak çalışma planları yapılmalıdır.

Sokak hayvanları ile ilgili her sorunu ,sorun yaşayan kişiler kendisi çözmek yerine Belediye yada hayvan severlere elini taşın altına koymadan aşırı yük yüklemektedir. Sokak hayvanlarının refahını sadece bir kişi yada bir kurum yeterince yapamayabilir. Bütüncül ve katılımcı hayvan haklarını gözeten çalışmalarla çözülebilir.

Belediye ve diğer kamu kuruluşları ve büyük özel şirketlerin kurumsal ve samimi olarak hayvan hakları çerçevesinde bir çözüm yolu üretmeleri gerekmektedir.

5.         Sokak Hayvanları Haklarının Korunması ve Yasal Süreçler

İlçemizde sokak hayvanlarının yaşadıkları ve 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında ciddi çalışmalar yapılmamaktadır. Çaycuma ilçesinde hayvan haklarını yasal süreçler bakımından takip edecek gönüllüler yoktur. Bu konuda gönüllü oluşumların oluşturulması gerekmektedir. Yasal süreçlerle ilgilenecek gönüllü avukat gurubu oluşturulması önem arz etmektedir.






Gökhan KAZAN 

https://www.cnnturk.com/gokhan-kazan http://www.ajanimo.com/ogretmen-katliami-ortaya-cikardi-belediye-15-bin-lira-ceza-ile-kurtuldu/ h...