Hayvanları sokaklarda görmek istemeyen , onların varlıklarına katlanamayan , yaşam haklarına saygı duymayan, gözünün önünde sokak hayvanlarını görmek istemeyen insanlar o kadar çok ki…
Birkaç gece sokak köpekleri havladığında Belediyeleri
arayıp “Alın bu hayvanı buradan, yok
edin gözüm görmesin “ diyen ,
O barınaklara kapattığınız hayvanlar hastalıklardan, sevgisizlikten
yok oluyor.
Sokak hayvanlarını besleyenlere ağza alınmayacak hakaret
edenler,
Kedilere , köpeklere tekme atan onların canına kast eden
insanlar , koca dünyaya küçücük hayvanları sığdıramayan insanlar
Bunlar bizlerin içinde , öğretmen , esnaf , amir memur , işçi kısaca her yerdedirler.
Merhametsiz kalplerinin derin çukurlarında yok olmuş sadece
dünyanın kendilerinin ve çocuklarının etrafında döndüğünü düşünen bencil ve
yaşam hakkına saygı duymayan insanlar.
Bu yazı ile sizlere hitap etmek istiyorum.
Katılaşmış , merhametsiz kalplerinin ve düşüncesiz akıllarınıza bu yazıyı yazıyorum. Hiç birinizin nokta
kadar umursamayacağını da biliyorum. Sizler kendi maddesel dünyanızda bir sis
bulutunun içinde yaşıyorsunuz. Hiç dağılmayan sisin içinde.
Hayvan severler ve hayvan hakları savunucularına karşı , dünyanın en basit sıradan düşüncesiz
bir dil kullanarak haklı çıkmaya çalışıyorsunuz.
Çocukları düşünün , çocuklara yardım edin, çocuklar korkuyor…
Sizler bunları boşuna
ve düşüncesizliğinizden söylüyorsunuz. Hayatlarınız incelendiğinde görülecektir
hayatta kendinizden başka hiçbir şeye faydanız olmamıştır.
Bütün canlılara şefkat duymak, saygı göstermek inancın
gereğidir. Ağzı dili olmayan bir
canlının hakkını koruyor olmak insanlara saygı duyulduğunun , çocuklara saygı
duyulduğunun ve haklarının gözetildiğinin göstergesidir.
Salt hayvan sevgisi açısından olayı değerlendirmek bir eksik
tanımlamadır. Hayvan sevgisi değil de Hayvan Hakları şeklinde düşünüldüğünde ,
hayvanın yaradılış hakkına saygı duyulduğunda
her türlü bahane ve sorun ortadan kalkacaktır. Hayvanın yaradılış hakkı
, hayvan hakkı düşünüldüğünde olayı dinsel boyutu göz ardı edilemez.
Hz Muhammet peygamberlik görevine başladığı sırada Arap toplumu Hayvanların da
Hakkı olacağını, olabileceğini, şevkate ihtiyaç duyabileceği gibi kavramlara
son derece yabancıdır. Genel cehaletin Hayvanlara yansıyan boyutuyla iç
acıtacak ölçüdedir.
Fakat görülüyor ki şu zamanda bile kimi insanlar için çok
fazla bir şey değiştiğini söyleyemeyiz. Bunu her gün hayatımızda görüyoruz ,
duyuyoruz . Her gün iç acıtıcı bir olayla karşı karşıya kalıyoruz.
Sokak hayvanlarının durumu ortadadır. Barınakların durumu
ortadadır.Hz Muhammet'in Hayvan Haklarına Yönelik bazı davranışları :
O dönemde Hz .Muhammet
Develerin kuyruk tüylerini bile kesmeyi yasaklamıştır. Hayvanların aşırı
çalıştırılması yasaklanmıştır.
Hayvanların canlı hedef dikilerek okla ve taşla atış talimi
yapılmasını yasaklamıştır.
Bir gün yolda yüzünden dağlanmış bir eşek görünce
- “ Allah’ın laneti onu dağlayanın
üzerinedir demiştir.
Eşi Hz.Aişe’nin
devesine biraz sert davrandığını
görünce uyarı.
- -“ Merhametten mahrum olan , her türlü hayırdan
mahrumdur.
Bir yolculuğu sırasında bir kuşun yuvasından iki yavrusu
alanları sert biçimde uyarır. Anne kuş o sırada başının üzerinde çırpınıp durmaktadır.
- -“ Yavrularını alarak bu hayvanın canını kim
acıttı? Verin ona yavrularını.
Bunu biliyor muydunuz yavrularını çöpe atıp , yada barınağa
gönderdiğiniz köpekleri , yok saydığınız canları düşünün!
….
Bir gün yolda
giderken açlıktan karnı sırtına yapışmış bir deve görür. Yüzü bulutlanır ve
devenin sahibine
- -“ Konuşamayan bu hayvana bakarken Allah’tan kork!
Sokak ve barınaklarda sizlerin yok etmeye çalıştığı onlarca
hayvana bakarken sizler korkmuyor musunuz?
Tekmelediğiniz, barınağa kapatmaya çalıştığınız ,yok saydığınız hayvanın gözünün içine bakarken korkmuyor
musunuz?
Bakın çocuklarınızın korktuğu, pislik dediğiniz köpekler !
Gökhan KAZAN
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder