MERHAMET PEYGAMBERİ HZ. MUHAMMED (SAV) HAYVAN SEVGİSİ
Dinimiz İslam barış dinidir. Bu barış
anlayışı o kadar geniştir ki sadece
insanı değil hayvanları hatta doğadaki tüm bitkileri kapsar.
Dinimizin
canlılara gösterdiği bu anlayışın en müşahhas örneğini Peygamber Efendimizin uygulamalarından öğrenmekteyiz.
Öyle ki o bizler için her konuda örnek bir şahsiyettir.
Allahü Teala kainatı değişmez
kanunlarla yönetmektedir. Bu kanunlar olduğu içindir ki özellikle canlı
varlıklar yaşamlarını devam ettirebilmektedirler.
İçinde
bulunduğumuz dünya, canlı cansız varlıklarla bir bütün oluşturmaktadır.
Özellikle canlı varlıklar olarak insan ve hayvan bu dünyadaki yaşamın en önemli
unsurlarıdır.
Allahü Teala hayvanları insanlara
emanet etmiştir ve hayvanları insanın hizmetine sunmuştur. Bu nedenle insan
kendisine emanet edilen ve onlardan değişik şekilde yararlandığı bu canlıları
korumak ve onların yaşam ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlüdür.
Allahü
Teala bir ayetinde kainattaki düzeni kendisinin koyduğunu ve insan hitaben
“sakın bu düzeni bozmayın” ifadesiyle canlıları yaşamlarındaki olumsuzlukların
insanın yaptıkları sonucunda ortaya çıktığını ifade etmiştir. Bu nedenle insan
içinde bulunduğu bu dünyayı ve beraber yaşadığı tüm canlıları korumakla
vazifelidir.
Kuran
ahlakıyla ahlaklanmış Peygamber Efendimiz as. Bu konuda da bize örnek teşkil
etmiştir. Bir hadisinde günahkar bir kulun susuzluktan çatlayacak duruma gelmiş
bir köpeğe su verdiği için Allah’ın o kulunu affettiğini ve cennet ehlinden
saydığını, yine ibadetine düşkün bir kulun bir kediyi aç ve susuz bıraktığı
için Allah’ın onu cehennem ehlinden
saydığını ifade etmiştir. Buda gösteriyor ki ahirette kurtuluşumuz veya zor
durumda kalmamız bir hayvana gösterdiğimiz davranış sonucunda değişebilecektir.
Peygamberimizin
hayatında hayvanlara gösterilen şefkatin en uç örneklerini görebilmekteyiz.
Namaz kılarken elbisesinin üzerine yatan kediyi rahatsız etmemek için
elbisesini kestiği rivayet edilir.
Kedilere ilgi ve alaka gösteren bir
sahabesine onu takdir etmek için kedicik anlamında “Hureyre”ismini verdiğini
görmekteyiz. Aynı şekilde sahabelerinin bir kuş yuvasında buldukları kuşlarla
oynarken anne kuşun feveranını görerek “kuşun yavrularını bırakın annesini daha
fazla üzmeyin diyerek onları uyardığını müşahade etmekteyiz.
Peygamberimizin
hayatında hayvan haklarına dair uygulamalarını da görmekteyiz. Devesine fazla
yük yükleyen bir kişiyi uyardığını ve devesine onu zorlayacak yük yüklememesini
tavsiye ettiğini görmekteyiz.
Peygamberini
örnek alan aziz ecdadımız da bu konuda hassasiyet göstermiştir. Kuşların
barınabilmesi için kuş yuvalarının yapılması, sıcak havalarda kuşların su
içebilmesi için şehrin değişik noktalarına su kaplarının konulması bunun en
bariz örneğidir.
Hayvan
haklarına saygı göstermek dinimizin kültürümüzün her şeyden önce insanlığımızın
gereğidir. İmkanlarımız ölçüsünde bu konuda gerekli hassasiyeti göstermek
olmazsa olmaz görevimizdir.
Öncelikle evimizde veya çevremizde bulunan hayvanların bakımlarına özen göstermeliyiz. Bu konuda özellikle sokak hayvanlarına gerekli ilgi gösterilmelidir. Çünkü ev hayvanları bir şekilde sahibi tarafından ihtiyaçları karşılanırken sokak hayvanlarının maalesef bu şekilde olumlu imkanları olmamaktadır. Bu hayvanların bakımı için de imkanlar hazırlanmalı ve insanlığımızın gereği olarak da bu gibi çalışmalara destek vermeliyiz.
Peygamberimiz mümini tarif ederken, bir olumsuzluk gördüğü zaman onu eliyle düzelten buna gücü yetmez ise diliyle düzelten buna da gücü yetmez ise iyilikten taraf olan bir insan olarak nitelendirmiştir. Bizim de bu doğrultuda elimizden geleni, imkanlarımız varsa ilk önce eylem planında, olması gerektiği yönde bir söz söyleyerek veya bu da olmazsa en azından iyilikten yana olduğumuzu göstererek duruşumuzu ortaya koymalıyız.
Bizde bu dünyada iyi şeylerin olmasını istiyorsak bu konudaki sorumluluğumuzu yerine getirmeli bir karınca misali bu yolda yürümenin de bir değer olduğunun bilincinde olmalıyız.
Öncelikle evimizde veya çevremizde bulunan hayvanların bakımlarına özen göstermeliyiz. Bu konuda özellikle sokak hayvanlarına gerekli ilgi gösterilmelidir. Çünkü ev hayvanları bir şekilde sahibi tarafından ihtiyaçları karşılanırken sokak hayvanlarının maalesef bu şekilde olumlu imkanları olmamaktadır. Bu hayvanların bakımı için de imkanlar hazırlanmalı ve insanlığımızın gereği olarak da bu gibi çalışmalara destek vermeliyiz.
Peygamberimiz mümini tarif ederken, bir olumsuzluk gördüğü zaman onu eliyle düzelten buna gücü yetmez ise diliyle düzelten buna da gücü yetmez ise iyilikten taraf olan bir insan olarak nitelendirmiştir. Bizim de bu doğrultuda elimizden geleni, imkanlarımız varsa ilk önce eylem planında, olması gerektiği yönde bir söz söyleyerek veya bu da olmazsa en azından iyilikten yana olduğumuzu göstererek duruşumuzu ortaya koymalıyız.
Bizde bu dünyada iyi şeylerin olmasını istiyorsak bu konudaki sorumluluğumuzu yerine getirmeli bir karınca misali bu yolda yürümenin de bir değer olduğunun bilincinde olmalıyız.
TACETTİN KARA
DİN .KLT .AHL.BİL.ÖĞRT.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder